Arabayla Avrupa (Balkanlar-Dalmaçya Kıyıları-Orta Avrupa) Turu-YOLCULUK BAŞLIYOR

“Arabayla Avrupa Turu (Balkanlar-Dalmaçya Kıyıları-Orta Avrupa) “ Yolculuk Başlıyor-09 Ağustos Pazar Yolculuğumuzun 1. Günü.

Al başını, kaç bu şehirden

Ufukta bir çizgi gibi gördüğün dağlara

Rüzgarın iyot kokularını taşıdığı denizlere git

Git gidebildiğin yere git diyordum

Ümit Yaşar Oğuzcan

Yeni Gezilere

Daha bir önceki Arabayla Avrupa Seyahatimizi gerçekleşirken kafamızda beliren yeni Avrupa Gezi Rotaları ve içimizdeki gezi aşkı sonrasında yapılan araştırmalar. Nerden gidilir, nerden gelinir, nerde kalsak iyidir, neresi güzel, neresi çok daha güzel, neresi uygun, neresi değil. Yine yaklaşık bir ay gibi bir süre ayırıp elimizden, cebimizden geldiği kadar bu süre içine yorulmadan gezilebilecek en fazla yer nasıl sığdırırız çalışmaları. Okunan yazılar, yorumlar, alınan notlar. Çok şükür artık tüm bunlar internet ile çok kolay.

Arabayla Avrupa (Balkanlar-Dalmaçya Kıyıları-Orta Avrupa) Tur Güzergahı

Bu seferki Avrupa Gezisi Güzergahımız şöyle olacak. İpsala sınır kapısından çıkıp Arabayla Balkan Ülkelerinden başlayıp Tychero (Yunanistan), Kalampaka (Yunanistan), Manastır, Ohri (Makedonya), Arnavutluk üzerinden Arabayla Dalmaçya Kıyılarında devam edip, Kotor ( Karadağ), Dubrovnik ( Hırvatistan), Mostar (Bosna Hersek), Trogir, Plitvička Jezera (Hırvatistan) Arabayla Orta Avrupa Ülkelerinde sürecek, Lubyana, Bled (Slovenya), Hallstatt, Salzburg (Avusturya), Garmisch-Partenkirchen, Oberammergau, Arabayla Romantik Yol, Bamberg (Almanya), Dorfstetten (Avusturya), Budapeşte (Macaristan) ve dönüş yolunda tekrar Arabayla Balkan Ülkelerinden geçilip Belgrad (Sırbistan), Üsküp (Makedonya), Tychero (Yunanistan) ve nihayetinde Evim Evim Güzel Evim.

Aylar süren araştırmalar, yolculuk tarihleri kesinleşince kiralanan evler, günler süren hazırlıklar ve sonunda büyük gün gelip çatıyor. Gezimiz geldi tutmasın kimse bizi.

2015 Arabayla Avrupa Gezisine dört kişi çıkıyoruz ama arabanın bagajında yine adım atacak ne olsun parmak basacak yer kalmadı. Günlerdir eldeki listeye göre evin bir köşesinde istiflenen eşyalar son gece arabaya yerleştirildi. Son gün elimizden geldiğince yolluklar yapıldı. Bir önceki gezimizden biliyoruz, eşyaların hepsi gideceğimiz yerlerde aşağı inmesin diye her zaman kullanılacaklar, gerektiğinde başvurulacaklar diye bagaj olabildiğince ergonomik biçimde düzenlendi.

Arabayla Avrupa (Balkanlar-Dalmaçya Kıyıları-Orta Avrupa) Tur Başlasın

Eeee… arabamız hazır, biz hazırız daha ne bekliyoruz. 9 Ağustos Pazar sabah 08:15. Haydi bismillah. Vedalaşıp yola koyuluyoruz. Balkondan aşağı ( bu arada hemen belirteyim altta oturan yok, evimiz birinci katta) hayırlı yolculuklar su gibi gidip gelin dilekleri ile babacığımın döktüğü bir maşrapa su.

Bu sefer Arabayla Avrupa Gezi Rotasını feribot ile Çanakkale Boğazından geçecek şekilde planladık bakalım hesaplara göre  yolu yaklaşık 100 km. kısaltıyoruz.

Birinci Arabayla Avrupa dönüşünde İstanbul trafiği gözümüzü yıldırmıştı ya bu defa böyle yapalım dedik. Bursa’ya kadar gayet seri olan yolculuk Bursa’dan sonra bir hayli dur kalk yaparak gerçekleşiyor. Şehir merkezlerine giriş, çıkışlardaki trafik ışıkları ve yer yer devam eden yol çalışmaları hızı düşürse de 12.43’te Lapseki Feribotuna son araba olma şansını yakalıyoruz. Hiç beklemeksizin karşıya geçiyoruz ve İpsala’ya gelmeden yakıtımızı doldurmayı ihmal etmiyoruz.

İpsala Sınır Kapısı

Araba ile Avrupa turuna çıkış yerimiz İpsala Sınır Kapısına gelince önce plakanızın okunarak işlemlerinizin başlatıldığı noktadan geçiyoruz. Sonrasında aracımızı park ederek Turing’in bürosunda Uluslararası Ehliyet ve araç için Yeşil Sigorta yaptırıyoruz. Bir uyarı yapalım Yeşil Sigortayı mutlaka Turing’den yaptırın. Özel sigorta şirketleri beyaz kağıt veriyormuş. Yunanistan Yeşil sigorta madem illa yeşil isterim arkadaş diye kabul etmiyormuş, tekrar yaptırıyormuş. Neyse bunları da hallettikten sonra önce pasaportlarımızın kontrol noktasından ardından İpsala’nın son Türk kontrol kapısından geçiyoruz.

Türk askerlerinin beklediği yerden Mehmetçiklerimiz ile selamlaşıyoruz. Sonrasında Meriç Köprüsünün gölgelik tarafında nöbet tutan Yunan askerlerinin önünden geçip, Yunan kontrol noktasına gidiyoruz. Burada bekleyen tır kuyruğuna girmeden yola devam ediyoruz. Önce arabamızı bir su birikintisinden geçiriyorlar neymiş efendim lastikler dezenfekte oluyormuş. İyi hadi mikroplardan da arındık artık kontrol kulübelerine evraklarımızı gösterip arabamızın bagajını kontrol edebilecekleri noktaya geliyoruz. Görevli memur incelemeye gerek duymadan geçmemizi işaret ediyor. Evet işlemler bundan ibaret. Geçen seferki Arabayla Avrupa Seyahatinde de böyle rahat geçmiştik sınırdan.

γειά σου – (yia su)- Merhaba komşu

Tychero Konaklama

Sınırdan sonra pek uzak sayılmayan ilk günkü konaklama yerimiz geçen sene dönüşte kaldığımız Tychero’daki Hotel La Strada.

Ne yolda, ne feribot sırasında, nede sınırda hiç vakit kaybetmeden geldiğimiz için otel sahibini siesta da yakalıyoruzJ La Strada çok süper bir yer sayılmaz ancak basit ihtiyaçlarınıza cevap veren bir yer. Klimalı, küçük bir buzdolabı, iki göz ocaklı. Mutfak malzemesi yetersiz ama önemli değil. Zaten bizim gibi arabayla seyahat edenlerin donanımı yanında o yüzden sorun yok. İpsala sınırına çok yakın mesafede yer alması benim gibi yolculuğa yorgun ve uykusuz başlayanlar için iyi bir dinlenme noktası sayılır. Üstelik bu sene bizim gözümüze daha şirin göründü. Her şeyden önemlisi de temiz.

Arabayla Avrupa Turu Gezi Rotasının Arabayla Balkanlar bölümü ilk otelimizde biraz dinlenip kendimize geldikten sonra çayımızı da demliyoruz. Yolluklarımızda var daha ne olsun yanında bir de kısır olsun diyoruz. Evden malzemesini hazırlayıp geldiğim bulguru da ıslayıp bir güzel karıştırıyoruz. İşte size Araba ile Avrupa Seyahatinin ilk günü için pratik, hazır yemek. Hadi bize afiyet olsun.

Geziyoruz, Çok Mutluyuz, Çok Heyecanlıyız.

Artık gelsin Avrupa Rotasında Yürüyerek Tychero Turu. Boyalı, bakımlı şirin evler, temiz, düzenli sokakları ile bir kez daha bizden + puanları alıyor Tychero. Akşam La Strada’nın kafesi yine canlı. Gündüz ortalığı kavuran güneşin ardından gecenin hoş serinliği ile sohbet ediyorlar bizde aralarına katılıp bir şeyler içtikten sonra dinlenmek için odamıza çekiliyoruz. Arabayla Balkanlar Turunda yarın bizi yepyeni, çok çok güzel bir Arabayla Balkanlar Rotası  bekliyor.

“Bir zamanlar diyordum ki: Bu Türk’tür, bu Bulgar’dır, bu Yunanlıdır. Ben vatan için öyle şeyler yaptım ki patron tüylerin ürperir; adam kestim, çaldım, köyler yaktım, kadınların ırzına geçtim, evler yağma ettim… Neden? Çünkü bunlar Bulgar’mış, ya da bilmem neymiş… Şimdi kendi kendime sık sık şöyle diyorum, hay kahrolasıca herif, hay yok olası aptal! Yani akıllandım, artık insanlara bakıp şöyle demekteyim: Bu iyi adamdır bu kötü adamdır. İster Bulgar olsun, ister Rum, isterse Türk. Hepsi bir benim için. Şimdi iyi mi kötü mü yalnız ona bakıyorum. Ve ekmek çarpsın ki, ihtiyarladıkça buna da bakmamaya başladım. Ulan ister iyi ister kötü olsun be. Hepsine acıyorum işte… Boş versem bile bir insan gördüm mü içim cız ediyor. Nah diyorum bu fakir de yiyor, içiyor, seviyor, korkuyor,(…) o da kıkırdayacak ve dümdüz toprağa uzanacak, onu da kurtlar yiyecek… Hey zavallı hey! Hepimiz kardeşiz be… Hepimiz kurtların yiyeceği etiz….

Nikos Kazancakis

Arabayla Avrupa Turu 2015. Yolculuğumuzun 1. Günü Sonu.

NOT: Arabayla Avrupa Turu  Gezi Yazılarımız

 Arabayla Meteora-Kalampaka (Yunanistan) 

ile devam ediyor.

Leave a Comment