İnsanlık Auschwitz’de Öldü-ARABAYLA KRAKOW#2

10 numaralı baraka Azrail lakaplı Dr. Josef Mengele olmak üzere pek çok SS doktorun tutsak bebekler, ikizler, cüceler üzerinde insanlık dışı korkunç deneyleri yaptıkları, yetişkinler üzerinde kısırlaştırma, hadım etme ve hipotermi gibi çalışmalar gerçekleştirdikleri baraka.

Daha Daha Fazla Ölmeliydi İnsanlar

Krakow Auschwitz Gezi Rehberi nin dediğine göre Sovyetler Birliğinde devam eden infazların çokluğundan infaz timleri artık yetersiz kalmaktadır, Daha çok kişiyi, daha kolay ve daha ucuz bir biçimde öldürmenin yollarını bulmalıydılar.Gaz odalarında kullandıkları karbon monoksiti şişeleyerek göndermeyi düşünürler ama buda çok pahalıya mal olacaktır vazgeçip çok kuvvetli patlayıcılar göndererek insanları tıktıkları sığınaklarda patlatarak öldürürler. Bu sırada SS subayı Arthur Nebe’nin sarhoş olup garajında arabasının motorunu kapatmadan sızıp kalması sonucu az daha egzozdan çıkan karbon monoksit gazından zehirlenip ölecek olması Naziler’e ilham verir ve Sovyetler Birliğindeki tutsaklarda bu yöntemi denemeye başlarlar. Auschwitz’de de yetkililer yeni öldürme yöntemleri aramaktadır. Çalışamaz duruma gelen Suvyet tutsaklar hala kurşun sıkılarak öldürülmektedir.

Zyklon B Ve 11 Numaralı Blok- Arabayla Polonya Krakow Seyahati-

Höss’in yardımcısı Fritzsch’in aklına kamptaki bitleri ve diğer haşereleri temizlemek, köylünün ekinlerini böceklerden korumak için kullanılan ve bol miktarda üretilen savaş zamanının son derece faydalı bir maddesi kristalize prusik asit ticari ismi ile Zyklon B’yi kullanabilecekleri gelir.

Krakow Auschwitz Gezi Rehberi sızdırmaz kutuları açılıp hava ile temas edince ölümcül olan Zyklon B kristallerinin ilk kez Auschwitz 11 numaralı blokta denendiğini belirtiyor. Tutsakların tıka basa doldurulup, nefes bile alamayacak derecede sıkışık vaziyette bekletildikleri ve ölene kadar aç bırakıldıkları hücreler bulunan, tutsakların yanından dahi geçmeye korktukları 11 no lu ölüm bloğu. 1941 Ağustos sonu ya da Eylül başı Fritzsch 11 numaralı blokun zemin katının Ölüm Gazı Zyklon B için hazırlanması emrini verir. Kapıları ve pencereleri mühürlenen izole edilen blok da bulunan Sovyet savaş esirleri üzerinde denenen gaz ilk seferinde istenilen sonucu vermeyince gazın miktarı arttırılarak tekrarlanır ve hepsi öldürülür. Ölen mahkumlar zaten kullanılmakta olan krematoryumda yakılır. Bu uygulama Höss’ü çok rahatlatmıştır. Artık kurşunla öldürmenin getirdiği kan gölünden kurtulmuşlardır.

Krematoryum

Tutsakların cesetlerinin yakıldığı fırınlar. Krakow Auschwitz Gezi Rehberi küllerin sabun yapımında kullanıldığını söylüyor. Bir kısmı da gübre olarak tarlalara dökülmüş.

 Krakow Auschwitz Ölüm Kampında Krematoryum ve tıbbi deneylerin yapıldığı binaların arasında yer alan SS subaylar tarafından tutsakların kurşuna dizildiği Kara Duvar (Black Wall).

Bugün 2 Ağustos Dünya Çingene Soykırımı günü. Bunu anmak için kampa gelmiş bir grup çingene göndere bayraklarını çekmiş.

Kendilerine özgü yaşamları, dili, kültürü olan ve üstün Alman toplumuna uymadığı düşünülen bu yüzden de ölümü hak ettiklerinden şüphe duyulmayan çingeneler. Nazilerce 500.000’den fazla çingene yok edilse de örgütlenemediklerinden seslerini duyuramamışlar.

 Auschwitz Kurbanlarından Geriye Kalanlar

 Kurbanlardan geriye kalanlar sergilenmiş bazı odalar, üst üste yığılmış çorba içtikleri taslar, tıraş takımları, üzerilerinde isimleri yazılı bavulları, ayakkabıları, gözlükleri ve saçları.Evet Nazilerin kumaş yapmakta kullandıkları saçları. Boğazıma kocaman bir yumruk tıkanıyor, yutkunamıyorum, nefesim daralıyor, konuşamıyorum, insanlığımdan utanıyorum…

Krakow Auschwitz Gezi Rehberi Auschwitz Ölüm Kampının bitişiğinde kamp komutanının ailesi ile yaşadığını söylüyor, inanamıyorum. Gündüz gözünü kırpmadan zavallılara işkence eden, kurşuna dizen, vahşice insanların ölümüne neden olan insanlar hiçbir şey olmamışcasına hayatlarına devam ediyor, gülüyor, eğleniyor, gün boyunca masum çocukları öldürüp akşam kendi çocuklarının seviyor, okşuyor, aklım almıyor. I. kampı gezmemiz bittiğinde belki de tek tesellimiz Höss’ün idam ettirdiği kurbanlar gibi bahçedeki darağacında sallandığını öğrenmemizdi.

Birkenau Ve Monowitz Toplama Kampı

1941 senesinde Oswiecim’e 3 km uzaklıkta Brzezinka Köyünde ikinci kamp inşa edilmeye başlanır.  90.000’in üzerinde esiri tuttukları Auschwitz II olarak bilinen Birkenau Toplama Kampı,  Auschwitz kompleksinin en büyüğüdür. Köydeki sivil nüfusun tahliye edilip, mülklerine el konulması sureti ile meydana getirilen kamp, kitle imha malzemesinin büyük bir bölümünün yapıldığı ve kurbanların çoğunun öldürüldüğü yer olmuştur. olarak bilinen ve kamp yönetimince 1942’de açılan, 10.000 esirin Alman sanayi tesislerinde ve çiftliklerinde köle işçi olarak çalıştırıldığı ana kampa 6 km uzaklıkta yer alan Auschwitz III diğer adı ile Monowitz Toplama Kampının ise en büyüğü Buna olarak adlandırılan  40’tan fazla alt kampı bulunuyordu. Alman sanayiinin devlerinden Krupp ve kamplardaki esirlerin yok edilmesinde kullanılan Zyklon B gazını üreten kimya devi Farben Monowitz’deki sentetik yakıt ve kauçuk fabrikalarında toplama kampındaki esirleri çalıştırıp bunun için Nazi Ordusuna ödeme yapıp para kazandırmışlardır. Mayıs 1941’den Ekim 1942’ye kadar, Polonya Krakow’da Auschwitz I’den Buna’ya başlangıçta yürüyerek, daha sonra trenle getirilen esirler. 1942 sonbaharında Auschwitz III’ün inşası ile birlikte, burada yaşamaya başladı.

Birkenau

Krakow Auschwitz I gezisi bitince rehberimiz bizi otobüse yönlendiriyor. Birkenau’ya ücretsiz servisler çalışıyor. 5 dakikalık yolculuktan sonra Birkenau Toplama Kampına varıyoruz. Başlangıçta 125.000 tutuklu kalacak şekilde yapılan sonrasında kapasitesi 200.000 kişiye çıkartılan 175 dönümü kaplayan kamp.

Birkenau Toplama Kampı Gezi Rotasında önce girişten girip gözlem kulesine çıkıyoruz sonrasında aşağı inip kampın içinde yürüyüşe başlıyoruz. Kampın içine giren demir yolunun üstünde bir hayvan sevki için yapılmış vagon duruyor.

Kampa her gün sürülerce insan kurban getiren vagonlardan biri. Demiryolunun sonu aslında kurbanlar için yolun sonu. Vagonlardan inenler kadın ve çocuklar bir tarafa erkekler bir tarafa dizildikten sonra Azrail Mengele’nin tasnifine tabi tutuluyor. Yaşlılar, hastalar, çocuklar için Mengele parmağı ile solu işaret ediyor, bunlar için yaşama şansı yok doğruca gaz odalarına gidiyorlar. Güçlü olduğuna inandıklarına sağ tarafı işaret ediyor ki bunlar bir süre daha yaşayabilecekler.

Birkenau Barakaları

Günde 8.000 kişi geliyor Birkenau Vahşet kampına ve bunların %80’i hemen doğruca ölüme gönderiliyor. Tutsakların eşyaları, elbiseleri, gözlükleri, ayakkabıları, takıları, altın dişleri Kanada barakasında toplanıyor Almanya’ya gönderilmek için. Tutsakların gözünde Kanada zenginliği temsil ediyor. Barakalar ahşap ve tuğladan.

   

Birkenau Gezi Rehberi ile barakalardan birisinin içine giriyoruz. Tuğlalar ile ayrılmış her bir bölümde üst üste üç sıra halinde tutsakların yattığı yerler var her bir katta 8 esir yatıyormuş, sanmayın ki 8 kişilik yer var. Koca barakalar iki soba ile ısınıyormuş ki o zamanın hava şartlarını düşününce ısınmalarının imkanı olmadığı ortada.Bu yaz sıcağında da içeride nefes almak bile neredeyse imkansız. Rehberimiz zamanında zeminin toprak olduğunu ziyaretçilerin gezebilmesi için beton döküldüğünü söylüyor.

Birkenau Vahşet kampında başka bir barakaya giriyoruz burası tuvalet daha doğrusu toplu tuvalet. Üç sıra halinde sıralanmış baraka boyunca delikler. Tutsaklar sıralı bir şekilde gelip ihtiyaçlarını gidermek için saniyelerle süre verilirmiş oda bir kez sabah çalışmaya gitmeden önce bir kez de akşam dönünce. Yıkılmış krematoryuma geliyoruz.

Auschwitz-Birkenau Faşizm Kurbanları Anıtı

Gaz odaları ile II. ve III. krematoryumların yıkıntıları arasında 16 Nisan 1967’de açılışı yapılan Auschwitz-Birkenau Faşizm Kurbanları Anıtı yer alıyor. Lahit ve mezarları andıran çeşitli yükseklikteki taşlardan oluşan anıtın hakim parçası ise yüksekliği ile krematoryumun bacasını simgelemekteymiş.

Kızıl Ordunun geldiğini öğrenen Auschwitz Toplama Kampı yetkilileri 1945 Ocak ayının 17 si ile 21’i arası 58.000 esiri batıya yürüyüşe zorlar. Yolda yine pek çok ölüm gerçekleşir. SSler bir taraftan da kamp kayıtlarını yok etmeye çalışmaktadırlar. Krematoryum ve gaz odalarını havaya uçurur, tutsak ganimetleri dolu olan Kanada deposunu yakarlar. 27 Ocak’ta kampa giren Kızıl Ordu 7.000 hasta ve güçsüz tutsak bulur.

Dünyanın Tavrı

Auschwitz-Birkenau Müzesi Gezi Rehberimize göre kampların ve esirlerin o zamanki hallerini kayıtlara geçirmek için yönetmen Alfred Hitchcock’a belgesel çektirilse de soğuk savaş döneminde İngiltere ve A.B.D bir takım siyasi hesaplardan dolayı bunun yayına sokulmasını istemez ve film arşive kaldırılır. Durumu bilmelerine karşın Birleşik Devletler Savaş İstihbarat Ofisi savaşın yalnızca Yahudi sorunundan kaynaklandığı zannedilmesin diye Yahudi imha kampları ile ilgili bilgileri dağıtmama kararı alır. 1942’de Birleşmiş Milletler Ortak Deklarasyonuyla kuvvetli bir şekilde kınamakla yetinirler.

Yine 1942’de Jan Karski (Polonyalı direnişçi, yazar, aktivist) sürgündeki Polonyalı politikacılara, batılı müttefiklere Nazi toplama kamplarında olanları anlatır, Roosevelt ile medya ve rahiplerle görüştüyse de anlattıkları abartılı gelerek inanılmaz. 1942’nin başlarına kadar kampın kötü koşullarının yol açtığı yavaş ölümler gerçekleşirken bu yılın ilk aylarından itibaren Nazilerin üstün Alman ırkı yaratmak ve devamını sağlamak için Nazi Almanyasını Yahudiler, Çingeneler, komünistler, homoseksüeller, zeka ve bedensel özürlülerden temizlemek amacı ile çalışma kampı görünümünde ölüm fabrikasına dönüştürdükleri Auschwitz Ölüm Kampı dünyanın en büyük toplu katliamın yapıldığı yer olmuştur.

Kamptaki Kurbanlara Ne Oldu

Krakow Gezi Rotamızda toplamda, yaklaşık 1,1 milyon Yahudi, 140.000–150.000 Yahudi olmayan Polonyalı, 23.000 Roman ve Sinti (Çingene), 15.000 Sovyet savaş esiri ve farklı milletlerden (Sovyet siviller, Litvanyalılar, Çekler, Fransızlar, Yugoslavlar, Almanlar, Avusturyalılar ve İtalyanlar) 25.000 kişi olmak üzere, yaklaşık 200.000 kişi Auschwitz’e sürgün edildiğini öğreniyoruz.

Savaşın sonu geldiğinde ise sadece bu kampta ölenlerin sayısı 1.100.000’i bulmuş.

Auschwitz Nazi Kampı, 1979 yılının başlarında UNESCO İnsanlığın Kültür Mirası listesine dahil edilmiştir ve bu iki vahşet kampının kalıntıları, Auschwitz-Birkenau Devlet Müzesi, Yahudi mezarlığı ve Holokost anma yeri olarak kamuya açılmıştır. Krakow gezilecek yerlerinin başında yer alan bu insanlığın öldüğü kamp mutlaka sizinde gezi listenizde yer almalı.

   Kampı gezmeye başladığımızda karşılaştığımız bir yazı vardı. Geçmişi hatırlamayanlar tekrar yaşamaya mecburdur diye. Bütün bu kötülükleri yapanlar insan. Kana doymayan, öldürmekten bıkmayan insan. Geçmişinden ders almış mıdır diyorsunuz sanmam. İnsanlar yine kötü, insanlar yine acımasız, insanlar yine zalim. Dünyanı her yerinde kan dökmeye devam ediyor.

SON VE BAŞLANGIÇ
Her savaştan sonra
birisinin ortalığı temizlemesi gerek.
Herşey kendi kendine çeki düzen vermeyecek
bütün olanlardan sonra.

Birinin molozu
yolun kenarına itmesi gerek,
ceset yüklü vagonlar
geçebilsin diye.

Birinin çamura bulaşması gerek
pislik ve küllerle,
yatak yayları,
kıymık cam,
ve kanlı paçavraların içinde.

Wisława Szymborska  Şiiri (Çeviri: Vehbi Taşar)

Savaşın kazananı olmaz. Kaybedilen ise insanlıktır.

Arabayla Avrupa Turu” – 2 Ağustos 2014 Yolculuğumuzun 21. Günü Devam Ediyor

Bir Sonraki Yazım >>> Krakow Wieliczka ve Kazimierz <<<

Leave a Comment