Arabayla Budapeşte
Budapeşte Gezisi 16 Temmuz Yolculuğumuzun 4. Günü
Binlerce kilometrelik bir yolculuk bile, tek bir adımla başlamak zorundadır.-LAO-TZU-
Merhaba Macar Toprağı
sen bu yaz vakitleri
fırından yeni çıkmış ekmek gibisin
kabarık,
yaldızlı, esmer
ve ekmek gibi sırlarınla dolu
ekmek gibi mübareksin.
Merhaba Macar toprağı,
altındaki tohumlara
köklere, temellere, madenlere,
altındaki kemiklere merhaba.
Merhaba Macar toprağı,
üstündeki gündüzlere, gecelere,
üstündeki yapraklara
sevdalara, türkülere,
pencerelere
kanatlara, ellere, ayaklara merhaba.
Merhaba Macar toprağı,
esir toprağımdan selam getirdim sana.
Senin de geçmiş başından,
bilirsin
esirliğin ne demek olduğunu.
İnsanın toprağına nasıl çirkin görünüp
insana toprağın nasıl dar geldiğini.
Sözün ağızda,
bakışın gözde donup kaldığını.
Ve emeğimizin
çürük bir yemiş gibi acı olduğunu avucumuzda.
Toprak da insan gibi,
türküler gibi tıpkı,
hürriyette bir kat daha güzelleşiyor.
Güzelleşmişsin bir kat daha Macar toprağı.
İnsanına, nimetine,
hayaline, hürriyetine,
şairine, şarabına doyum olmuyor.
Hoşça kal
layık olmadığım kadar ağırladın beni.
Hoşça kal,
götürüp koydum Gelert Tepesi’ne
senin kır çiçeklerini Macar toprağı
kendi halkım adına.
Hoşça kal,
başaklarına tane,
hayvanlarına besi,
çeliğine kuvvet,
insanlarına bahtiyarlık dilerim.
Hoşça kal.
Belki yine gelirim.
Belki ömür vefa etmez.
Ama bilirim, gün olacak, bilirim,
senden bize, bizden sana misafir gidilip gelinecek,
bir bahçeden bir bahçeye geçer gibi.
Nazım Hikmet Ran Şiiri(1954)
Arabayla Avrupa Turunda Yeni Bir Ülke Yeni Bir Şehir
Belgrad Budapeşte arası uzaklık 379 km.
Arabayla Avrupa Seyahatinde güneşli güzel bir gün. Belgrad’daki evimizden ayrılmadan önce ev sahiplerimiz bizi kahve içmeye davet ediyor. Olivera bize kendi elleriyle Türk kahvesi yapıp ikram ediyor ve bizim gönlümüzü bir kez daha kazanıyor. Mica radyoda yolda çalışma olduğunu duymuş, sohbet sırasında bizi uyarıyor ve şehirden çıkışta başka bir rotayı kullanmamızı öneriyor ve yolu tarif ediyor. Teşekkür edip vedalaşarak Belgrad’daki dostlarımızdan ayrılıyoruz. Mica’nın tavsiyelerine uyarak Arabayla Budapeşte Gezisi yoluna hava alanı yolundan giderek bağlanıyoruz, böylece yol çalışmalarına yakalanıp, yolda vakit kaybetmekten kurtuluyoruz.
Belgrad’dan aşağı yukarı 200 km. sonra Sırbistan Horgos sınır kapısına geliyoruz. Pasaportlara Sırbistan’dan çıktığımız tarihler işleniyor.
Macaristan gümrük kapısının ismi Röszke.

Sıramızı beklemek, evraklarımızın kontrolü, pasaportlarımıza Macaristan girişi yapılması en fazla 10 dakikamızı alıyor. Arabayla Avrupa Gezisinde artık Avrupa Birliği topraklarındayız. Bu yüzden artık tekrar çıkış yapana kadar pasaport damgalanması bitiyor.
Avrupa Gezi Rotasında Macaristan yollarında araba ile seyahat için Macaristan vinyeti almamız gerekiyor. Para birimi Forint tir.
Dönüşte de Macaristan yolunu kullanacağımız için biz bir aylık vinyet almayı tercih ediyoruz.
Macaristan Vinyet Ücretleri hakkında ayrıntılı bilgi için tıklayın
Budapeşte Konaklama
Evimizi Airbnb’nin sitesinden şehrin Peşte yakasından kiralamıştık.

Tomtom bizi Eötvös Utca’daki Gallery apartmanın bulunduğu evin kapısına kadar götürüyor. Evin resimlerinden ve yazılarından arabamız için bahçede yer olduğunu biliyoruz. Kocaman kapı ardına kadar açık, aracımız ile içeri girip park ediyoruz. Dört bir yanı evle kapalı kocaman Arnavut kaldırımlı bir avlu. Çepeçevre bir metre genişlikte balkon ile çevrili sarı bir bina. Her dairenin kapısı avluya bakıyor.

Yüksek tavanlı güzel bir ev. Salonun tavana kadar uzanan uzun ince pencereleri bahçeye bakıyor. Dairemiz binanın köşesine denk geldiği için odamızın ve banyomuzun pencereleri yan tarafta bulunan bir başka avluya bakıyor.

Burası bizim girdiğimiz bahçeden daha küçük, zemini beton, aydınlık görevi gören bir bahçe. Budapeşte şehrinde bu mimari tarz çok kullanılıyor ve korunuyor. Budapeşte’de 3 gün kalıp elimizden geldiğince çok gezilecek yerlerini görmeye çalışacağız.
Yürüyerek Budapeşte Gezisi
Bu güzel kenti gezmeye Peşte yakasından ve şehrin sembollerinden ünlü Kahramanlar Meydanı ile başlayalım dilerseniz.

Macarların bu bölgeye yerleşmelerinin 1000. yılının kutlamaları hatırasına oluşturulmuş meydan.

Meydandaki 36 m yüksekliğindeki milenyum anıtının üstünde Macar Tacı ve haçı tutan altından Başmelek Cebrail heykeli, sütunun altında ise Prens Arpad ve 6 Macar savaşçısı yer almakta.

Arkadaki iki kanatta ise 14 Macar hükümdarı ve devlet adamlarının heykelleri sıralanmış.

Meydanın bir yanında Budapeşte Güzel Sanatlar Müzesi (Museum of Fine Arts- Szépművészeti Múzeum) , diğer yanında da Budapeşte Sanat Sarayı (Kunsthalle Műcsarnok) yer alıyor.
Budapeşte Güzel Sanatlar Müzesi Açık Olduğu Saatler
Salı – Pazar: 10.00-18.00
Budapeşte Güzel Sanatlar Müzesi Giriş Ücreti (2024)
HUF 5400

Meydanın arkasındaki Kent Parkı eskiden sarayın avlanma yeriymiş.

Yapay gölü ve masallardaki kalesi Vajdahunyad gezmeden geçmemeniz gereken güzelliklerden.


Kaleye giriş ücretsiz.

Kent Parkının bir diğer güzel binası Budapeşte’nin en meşhur Spa merkezi, havuz partilerinin gerçekleştiği popüler Szechenyi Kaplıcası. Budapeşte termal havuzları ve kaplıcalar bakımından zengin bir şehir.

Meydanı şehir merkezi ve Tuna’ya bağlayan geniş cadde Andrássy Caddesi. Dünya Kültür Mirası cadde1885′ te açılmış.

Avrupa’da ilk ışıklandırma yapılan, ve Avrupa’nın ilk yeraltı metro hattının döşendiği bulvar. Cadde devrin en seçkin mimarları tarafından yapılan saraylar ve evlerine ev sahipliği yapıyor.
Büyükelçilikler, şık kafe ve restoranlar olduğu gibi, aynı zamanda lüks giyim mağazaları ile de Budapeşte’nin ana alışveriş caddelerinden biri.
Andrássy Caddesi ile Terez Bulvarının keşiştiği meydan Octogon Meydanı. Octogon Meydanına yaklaştığınızda sağda Macaristan’ın Naziler ve Sovyetlerin işgalleri sırasında yaşadığı insanlık dışı uygulamaların sergilendiği Terör Müzesi yer alıyor.
Budapeşte Terör Müzesi Ziyaret Saatleri
Pazartesi hariç her gün 10.00-18.00 açık. (Gişe 17.30’da kapanır)
Budapeşte Terör Müzesi Giriş Ücreti (2024)
Tam: 4000 Ft, İndirimli: 2000 Ft.
Terez Bulvarında yürüyerek 12 dakikada Budapeşte Nyugati Tren İstasyonu‘na ulaşabilirsiniz. Gustave Eyfel Şirketi tarafından tasarlanan etkileyici bina, 1877’de hizmete açılmış.
Biz Andrássy Caddesinde Tuna Nehri yönünde yürümeye devam edelim.

Sağda bütün görkemi ile Budapeşte Opera Binası yer alıyor. Macar mimar Miklós Ybl’nin tasarladığı binanın dekorasyonunda 24 ayar altın kullanılmış. dünyadaki en iyi akustiğe sahip 3. Opera binası imiş.

Opera Binasını gezmek isteyenler için her gün, belli saatlerde İngilizce tur düzenleniyor.
Budapeşte Opera Binası Tur Ücreti (2024)
HUF 9000

Macar Ulusal Marşı’nın bestecisi, opera binasının ilk yöneticisi ve Macar tarihsel temaları olan Macar grand-opera janrının babası sayılan Ferenc Erkel’in Heykeli binanın önünde bulunuyor.
Yürümeye devam edelim.. Tuna Kıyısına yaklaşırken sağ yanda kalan Budapeşte’nin en büyük kilisesi Aziz István Bazilikasının kubbesi gözünüze çarpar.

Kubbesinin yüksekliği 96 m. Budapeşte mevcut bina yönetmeliklerine göre şehirdeki hiçbir bina bundan daha yüksek yapılamazmış. Bu yükseklikte bir ikinci bina da Budapeşte Parlamento Binasıymış ki iki binanın aynı yükseklikte olması devlet ve kilise arasındaki dengeyi sembolize ediyormuş.

St. Stephen Bazilikası Giriş Saatleri:
Pazartesi- Cumartesi: 09.00 – 17.45
Pazar : 13.00 – 17.45
St. Stephen Bazilikasına Giriş Ücreti (2024)
Tam: HUF 2300
Öğrenci: HUF 1700
Bazilikanın iki kulesi var. Güney kulede Macaristan’ın 9,5 ton ağırlığındaki en büyük çanı yer almakta. Şehir manzarasını merak edenler 364 basamak çıkacak yok bana uymaz diyenler içinse asansör var.
Panoramik Seyir Terası ve Hazine Giriş Saatleri:
Her gün: 09.00 – 19.00
Panoramik Seyir Terası ve Hazine Giriş Ücreti (2024)
Tam : HUF 4300
Öğrenci: HUF 3400
Bazilikanın önündeki meydan yine aynı adla anılıyor. Meydanda etkinlikler, sergiler, tanıtımlar yapılıyor. Meydan ve çevre sokaklar da hayat gece gündüz canlı.
Meydandan Tuna boyuna çıktığımızda Budapeşte Széchenyi István Meydanı ve karşınızda Zincirli Köprü.
Meydanda dikkatinizi çekecek yapılardan biri günümüzde Four Seasons Oteli olarak hizmet veren Gresham Sarayı. Ön cephesinde “Kirli para iyi parayı kovar” iktisat kuralının yaratıcısı Sir Thomas Gresham’ın büstü yer alıyor. Meydanın yanında cephelerinde farklı bilim dallarını temsil eden süslemeler ve ünlü bilim adamlarının heykelleri bulunan Neo Rönesans tarzda yapılmış bina ise Macar Bilimler Akademisi.

Budapeşte’nin en önemli sembollerinden biri olan Zincirli Köprü,

meydanda heykeli bulunan Kont István Széchenyi’nin isteği üzerine 1839 -1849 yılları arasında yapılmış. Mühendisler William Tierney Clark ve Àdám Clark’ın eseri.

İster kıyıdan ister ara sokakları dolaşarak görkemli binaların, parkların arasından geçerek gidin Tuna’nın kıyısında yer alan ihtişamlı Budapeşte Parlamento Binasına gitmeden olmaz.

Neo gotik Parlamento Binası 268 m uzunluğu, 18000 m2 alanı, 96 m yüksekliğindeki kulesi ile ülkenin en büyük binasıdır. Meclisin toplanmadığı tarihlerde 45 dakikalık ücretli rehberli turlar ile gezilebilir.

Parlamento Binasının yanıbaşında kıyıda 1944-45 ‘te kurşuna dizilerek Tuna’ya atılan Macar yahudilerin anısına yapılan Tuna Ayakkabıları Anıtı yer alıyor.

Film yönetmeni Can Togay ve heykeltıraş Gyula Pauer’ın tasarlayıp yaptığı eser. Kıyıda gelişi güzel sıralanmış demirden ayakkabılar sanki hemen şimdi ayaklardan çıkmışcasına can acıtıyor.

Dilerseniz gezimize Parlamento Binasınından yürüyerek arkasında yer alan Özgürlük Meydanından devam edelim.


Alman İşgali Kurbanları Anıtınn, Sovyet Kızıl Ordu Savaş Anıtının yer aldığı park, yeşillikler arasındaki yürüyüş yolları ve dinlenme yerleri ile soluklanabileceğiniz güzel bir yer.

18.y.y’ da Peşte’nin ana caddesi iken, günümüzde yayaların kullanımına açık, lüks mağaza, kafe ve restoranların sıralandığı Vaci Caddesine uzanalım şimdi. Kuzey girişinde şair Mihály Vörösmarty’nin heykelinin yer aldığı Vörösmarty Meydanı var.

Vaci Caddesini takip edersek Budapeşte’nin ünlü Tarihi 19.yy sonlarına dayanan Kapalı Pazarına ulaşırız.

Budapeşte’nin en büyük kapalı Pazaryeri tam bir görsel şölen yeridir.


Sebze, meyvenin yanı sıra et, süt, şarkuteri, baharat, giyecek, hediyelik alışverişi yapabileceğiniz, yemek yiyebileceğiniz kocaman bir Pazar.

Hiç bir şey yapmasanız dahi muhteşem yapıyı gezmek başlı başına bir keyif.

Peşte yakasında uğranmadan geçilmemesi gereken yerlerden bir diğeri de tarihi Yahudi mahallesi VII. Bölgedir. Günümüzde Budapeşte canlı gece hayatını bulacağınız genç ve ruhu gençlerin bölgesidir burası. Sokak yemekleri, popüler harabe barları, tasarım mağazaları ile turistlerin hayli ilgisini çeker. Meşhur New York Cafeyi görmek isterseniz bu bölgeye gideceksiniz. Dünyanın en büyük ikinci sinagogu Dohany Caddesi Sinagogu da bu bölgededir.

1859 yılında Magribi tarzda inşa edilen sinagogun büyüklüğü o devirdeki Budapeşte Yahudilerinin ekonomik ve kültürel standartlarının çok yüksek olduğuna bir delildir. Bahçesi Holokost’da hayatını kaybeden Yahudiler için mezarlığa dönüştürülmüştür.

Haydi artık Zincirli Köprüden yürüyerek Buda Kalesinin ve Mavi Tunanın eşsiz görüntüleri ile keyfini çıkartarak Buda Yakasına geçelim.



Köprünün çıktığı Adam Clark meydanı, 350m uzunluğundaki Alagut Tüneli ile Kraliyet Sarayının altından geçerek Kristinavaros’a bağlanıyor.
Tepede kalan Buda kalesine çıkmak için Àdám Clark Meydanı’ndan 16 numaralı otobüse ( kale otobüslerinin önünde kale logosu bulunuyor ) binebilirsiniz.

Fünikülere ( Sikló) binebilir yada yürümeyi tercih edebilirsiniz. Benden size tavsiye bacaklarınıza güveniyorsanız yürümek en güzeli. Hem kuyrukta zaman kaybetmezsiniz hem de daha farklı açılardan fotoğraf çekebilirsiniz.

Buda Kalesi Füniküler Çalışma Saatleri
Her gün 08.00-22.00. (Gişe 21.50’de kapanır)
Buda kalesi Füniküler ücreti 2024
Tam (Gidiş dönüş) : HUF 5000
3-14 Yaş (Gidiş dönüş) : HUF 2500
3 yaşa kadar : Ücretsiz.
Meydanda füniküler gişelerinin yan tarafından kaleye paralel eğimli yol var ki bu yolun ismi bizim Aziz Atamızın ismini taşıyor. Kemal Atatürk Yürüyüş Yolu (Kemal Atatürk Sétány). Bu yoldan 100 m kadar ilerleyip sağdaki merdivenlerden tırmanırsanız kaleye ulaşırsınız.Yukarı çıktıktan sonra da Budapeşte Gezisini başka bir rotadan yapma imkânı bulursunuz.

Budapeşte Gezilecek Yerler-in başında gelen Buda Kalesi. 13. y.y.da Moğol istilasından sonra Macaristan’ın toparlanmasını sağlayan Kral IV. Béla’nın taştan kaleler yapılmasını isteyince yapılmış kaledir.

Kale 1541 yılında Osmanlıların eline geçmiş ve yaklaşık 150 yıl Osmanlı hakimiyetinde kalmış.
Eski Şehrin turistik merkezi Tarihi Buda kalesi, 1987’de UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’ne alınmış.
Buda Kraliyet Sarayı; Budapeşte Macar Ulusal Galerisine,

Budapeşte Tarih Müzesine, Budapeşte Szechenyi Ulusal Kütüphanesine ev sahipliği yapmaktadır.



Kalede Arslanlı Avlu, Kral Matthias Heykeli, Macarların mitolojik kuşu olan Tuğrul Kuşu Heykeli gibi pek çok ilgi çekici nokta bulunmaktadır.

Hele gezdiğiniz zaman bir etkinliğe denk gelirseniz çok eğlenceli vakitler geçirmeniz garanti.
Buda Kalesi Turu
Tur, yaklaşık 1,5 saatlik Buda Kalesi avlularında kısa bir rehberli tur ve ardından Kraliyet Sarayı’ndaki St Stephen Salonunda rehberli bir turdur (canlı rehber ve kulaklık dahildir). Günlük İngilizce tur sınırlı sayıda oldüğündan önceden rezervasyon gerekir.
Buda Kalesi Tur Zamanları
Pazartesi hariç her gün yapılır.
Buda Kalesi Tur Ücreti:
Yaklaşık €15,66 (12 yaş altındakiler tura alınmaz)


Kale Tepesindeki Kutsal Teslis Meydanında, Matthias Kilisesi ve Balıkçılar Burcunu gezebilir, güzel sokak ve heykellerini keşfedebilirsiniz.
Tac giyme törenlerinin yapıldığı Matthias Kilisesi, Osmanlıların egemen olduğu dönemde cami olarak kullanılmış. Kulesi Budapeşte’nin birçok yerinden görülebilen Roma Katolik kilisedir.
Matthias Kilisesi Ziyaret Saatleri
Pazartesi- Cuma: 09.00-17.00
Cumartesi: 09:00-12.00
Pazar: 13.00-17.00
Matthias Kilisesi Giriş Ücreti
Tam: 2900 Ft, Tam+Sesli rehber (İngilizce): 4500 Ft
Öğrenci (kimlikli): 2300 Ft, Öğrenci (kimlikli)+Sesli rehber (İngilizce): 3900 Ft
6 yaş altı: Ücretsiz


Şehrin savunması için yapılmış olan Budapeşte Balıkçılar Burcu ise şehrin muhteşem manzarasını gözlerinizin önüne seriyor.

Buda Yakasında Budapeşte’nin en güzel görüntülerine ulaşabileceğiniz nokta Gellért Tepesidir. Çıkarken araç kullanmanızı öneririm. Otobüs gidiyor.

Tepe ismini Piskopos Gellért’den almış. Pagan Macarlar arasında Hıristiyanlığı yaymak amacı ile Vatikan tarafından Macaristan’a atanmış Piskopos Gellért. 1046 yılında ayaklanan Paganlar tarafından bu tepeden aşağı çivili bir fıçının içine koyularak atılmış.

Tepenin Erzsébet Köprüsüne karşısına gelen yerde heykeli yer alıyor. Elindeki haçı yukarı kaldırmış, Budapeşte Şehrini kutsayan Gellért’in heykeli, Peşte’nin pek çok yerinden görülebilmektedir.
Tepedeki İç Kale Habsburg imparatorluğunun Macar Ordusu’nu yenmesinin ardından 1854 yılında yapılmış. O devirlerde Buda ve Peşte tarafında çıkan isyanların bastırılmasında askeri kontrol noktası olarak rol oynamış. II. Dünya Savaşında da stratejik önemini korumuş. Üzüm bağları ile kaplı tepenin eteklerindeki Tabán Bölgesi Buda’nın en önemli şarap üretim merkezidir.

tepenin en üst noktasında Budapeşte Özgürlük Anıtı yer alıyor. Elinde barışı simgeleyen palmiye dalını havaya kaldırmış 14 m lik bronzdan kadın figürü 26 m yüksekliğindeki bir kaide üstünde. Aşağıda iki heykel daha var. Anıt 1945’te Budapeşte’nin Sovyetler tarafından Nazilerden kurtarılışının anısına heykeltıraş Zsigmond Kisfaludi Strobl tarafından yapılmış. Daha önce anıtta Kominist döneme ait Rus Asker Heykeli de varmış. Ama rejim değişikliğinden sonra kaldırılmış

Anıtın bulunduğu yerden tüm Budapeşte ve Budapeşte’nin gerdanlığı mavi Tuna enfes güzelliği ile karşımızda. Kimi yazılarda denk geldim söylenceye göre Tuna yalnızca aşıklara mavi görünürmüş. Ne diyebilirim ki işte Tuna’nın İncisi Budapeşte’den Mavi Tuna.

Tepenin eteklerinde; Hotel Gellért,Budapeşte Gellért Hamamı, Budapeşte Kaya Kilisesi yer alıyor. Dönüşte tepeden kıvrıla kıvrıla inen patikayı takip ederek inebilirsiniz..
Ağaçlar arasında yeşillikler içinde ilerliyoruz. GellértTepesi yürüyüşünde yorulduğunuzda oturup dinlenebileceğiniz banklar var. Yolda gençler rastlıyoruz. Gülüşerek, oynaşarak, gençliğin verdiği çeviklik, canlılıkla neşe içinde, patika yolu takip etmeden büyük bir sabırsızlıkla, yarışarak yukarıya tırmanıyorlar. Gülüşüyoruz. Ahhh!… Gençlik!… Ne güzel şeysin Sen. Çok çabuk geçtin, ne yazık…

Tepeden Gellert Heykelininyanından geçerek indiğimiz noktada iki yakayı bağlayan köprülerden Erzsébet- Elizabeth Köprüsü uzanıyor. 1897-1903 yılları arasında yapıldığında dünyanın en uzun asma köprü imiş. Adını , Avusturya imparatoriçesi Elizabeth namı diğer Sisi’den almış. Tuna nehri boyunca çok güzel bir yürüyüş yolu var. Parlamento Binasını Tuna’nın karşısı yakası Buda tarafından fotoğraflamak istiyorsanız mutlaka yürüyün.


Zincir Köprüsünden Tuna boyu, Margit Köprüsüne kadar olan bölgeye Víziváros (Su Şehri) deniliyor. Bu bölge orta çağda sık sık sel felaketine maruz kalıyormuş ve bölgede yaşayanların geçim kaynağı balıkçılıkmış.

Buraya kadar geldiysek Margit Köprüsüne çok yakın olan Gül Baba Türbesine gidelim. 1531’de Kanuni Sultan Süleyman’ın daveti ile Budin’e gelmiş, tekke kurarak Bektaşi hoşgörüsü ile Buda halkının sevgisini kazanmış, 1541’de Budin Savaşında şehit düşmüş derviş Gül Baba Türbesinin bulunduğu yere gömülmüş, türbesi Türkler kadar Macarlar tarafından da ziyaret edilen Budapeşte’nin en eski mimari yapıtlarındandır.

Türk Caddesi- Török ve Gül Baba Sokağından yürüyerek ulaşabilirsiniz.

Budapeşte’de Tuna Nehri üzerinde farklı büyüklükteki adalardan Margit Adası en tanınmışı.Budapeşte’ye güneyde Margit, kuzey tarafında da Arpad köprüleri ile bağlanan ada Kraliyet ailesinin avlanma yeriymiş. Adını Macar kralı IV.Béla’nın kızı Margaret’ten alan adaya 12. yüzyılda Aziz John şövalyeleri yerleşmiş. Moğol istilasından kurtulurlarsa çocuğunu adak adayan Kral IV. Béla kızı Margaret’i bu adaya göndermiş. Bahtsız Prenses inziva hayatı yaşadığı yetmezmiş gibi erken yaşta veremden ölmüş. Mezarı adada bulunuyormuş.

Ada araç trafiğine kapalı, Bisiklet ve yürüyüş yolları var. Yüksek ağaçların gölgelendirdiği ada hem Macarların hem de turistlerin uğrak yeri. Buda ve Peşte’nin birleşmelerinin 100. Yıl anısına yaptırılmış Yüzüncü Yıl Anıtı, müzikli çeşmesi, sekizgen Su Kulesi, Margit’in yaşadığı manastırı ve kilisenin kalıntıları, Japon bahçesi ile hoşça vakit geçirebileceğiniz yerlerden.
Budapeşte’ye yolunuz düşerse ki umarım düşer, aklınızda bulunsun

Konaklamak için Peşte tarafını tercih edin. Düzayak olduğundan gezmek için daha kolay.
5 kişilik veya daha küçük bir grupsanız ve Budapeşte’yi birlikte dolaşacaksanız 24 saatlik grup kart
almak en uygunudur

2 no’lu sarı tramvay ile Peşte yakasında Tuna nehri boyunca kentin bir ucundan diğer ucuna gidebilirsiniz.
Eğer içinden nehir geçen bir şehirde tekne turu yapmayı düşlüyorsanız akşam saatlerinde ve bu şehir Budapeşte olmalı.

Budapeşte gezisinde mutlaka şehrin gecesini de görmelisiniz.

Budapeşte dünyanın en iyi ışıklandırılmış şehirlerinden birisi.

Gece bir şehre bu kadar mı yakışır.

Gündüz gezilen yerler gecenin karanlığında ışıklandırılmış halleri ile daha bir heybetli, daha bir güzel, daha romantik. Bu güzelliği mutlaka yaşamalısınız.
İyi bir gezginin sabit planı ve varmaya niyeti yoktur. -Lao Tzu-
ÖLÜME DOĞRU
Dere tepe aşarak, ovalardan geçerek
Askerler uzaklara, savaşmaya gittiler.
Dinlediler uğursuz top gürültülerini,
Sonunda içlerinden dedi ki yaşlı bir er:
Ne mutlu genç olan kimseye, kuzum
Ne kansı vardır, ne de çocuğu,
Ölürse geride kalmayacaktır,
Ne dulu, ne öksüz bir yavrucuğu.
Dere tepe aşarak, ovalardan geçerek
Askerler uzaklara, savaşmaya gittiler.
Dinlediler uğursuz top gürültülerini,
Cevap verdi bir ara içlerinden genç bir er:
Ne mutlu sizlere ey ihtiyarlar,
Yetmez mi, güldünüz, kederlendiniz.
Başlangıçta bile değiliz henüz,
Aşkın tan vaktinde ölüyoruz biz.
Jösef Erdélyi Şiiri