Mostar ve Neretva Unutmak Mümkün mü?-ARABAYLA MOSTAR

Arabayla Avrupa Turu” Mostar – 16 Ağustos Pazar Yolculuğumuzun 8. Günü

Avrupa Bosna Hersek haberlerini izlerken onu telaşlandıran sadece ekrandaki karıncalanma -Enes Kişeviç-

bahçıvan
artık yapamıyorum, dedi
istifasını verdi bahçıvan
siklamenlerin de yetişmesine
izin verseydiniz en azından
kalabilirdim o zaman
öfkelendi ev sahibi:sadece zambakları severim
bunun için sana para veriyorum ben
bahçıvan:
“yapamam”diye yineledi zambaklar mutsuz olacak siklamenler olmadan böyle
işsiz güçsüz nereye gideceksin zavallı!
diyerek aşağıladı ev sahibi
bahçıvan:
“kırlara…’’dedi

Enes KİŞEVİÇ Şiiri

Çeviren: Nihan IŞIKER

İkinci günümüzü anlatmadan harika geçen dünümüzden özet geçeyim isterseniz.. İki günlük Kotor ve Kotor Körfezi Seyahatimiz sonrasında dün sabah tekrar yola koyulduk. Önce Karadağ’dan Hırvatistan’a geçip Adriyatik’in masmavi sularına karşı muhteşem güzellikte, altın sarısı heybetli surları ile Dubrovniki gezdik. Ardından yine sınır geçip Bosna Hersek topraklarına geldik. Neretva’nın kıyısında yer alan Bosna Hersek’in güzel köyü Poçitel‘di durağımız. Yolculuğumuz Güzeller güzeli Mostar ‘da son buldu. Okumak isterseniz üzerilerine tıklamanız yeterli.

Mostar’da İkinci Günümüz

Arabayla Mostar gezisinde dünkü boğucu sıcaklığın nedeni anlaşıldı. Akşam bizim eve girmemizin ardından başlayan yağmur sabah kalktığımızda yavaşlamış olsa da hala devam ediyor. Arada balkona çıkıp yağmurun yağışını kontrol ediyoruz. Mostar’ın üzerini saran koyu gri bulutlar yağmurun daha uzun süreli olacağının habercisi gibi. Hadi hayırlısı bakalım bu yağmur gezmemize ne kadar izin verecek göreceğiz. Vaktimiz olsa güzel evimizin manzarası tam seyirlik, balkonunda oturup rüzgarın önüne katılmış birbiri ardına koşuşturup duran bulutları ve bulutların arasında bir görünüp bir saklanan harika Mostar’ı seyredip, yağmurun dansı ile hülyalara dalabilirdik ama yok. Kahvaltının ardından hafifleyen yağmuru fırsat bilip bırakıyoruz kendimizi Mostar’ın sokaklarına.

Ruznameci İbrahim Efendi Cami

Arabayla Mostar Evimizin karşısında gözümüze Mostar’ın yağmurlu havası ile daha bir güzel görünen 17. Yy başlarından günümüze gelen Mostar Ruznameci İbrahim Efendi Camii ve yanında medresesi yer alıyor.

Bahçesi yeşil ağaçların ardına gizlenmiş, çatısı ise Poçitel evlerinde gördüğümüz kesme taşlar ile kaplı. Ruznameci Osmanlı devlet  dairelerinde, günlük gelir ve giderlerin ya da olayların defterini tutan görevliye verilen admış ki, Arabayla Mostar Gezi Rehberine göre Ruznameci İbrahim Efendi de IV.Murat’ın ruznamecisi imiş. Ruznameci İbrahim Efendi aynı zamanda Mikuljaca tepesinin altından yeryüzü ile kavuşan Mostar boyunca akıp Eski Köprü yakınlarında Neretvaya karışan Radobolja Nehrinin sularını Mostar Köprüsü üzerinden tunç küpler ile getirterek şehre içme suyunu sağlayan kişi imiş.

Caminin arkasında Neretva’nın karşı kıyısındaki 107 m yüksekliğindeki çan kulesi ile Mostar Aziz Peter ve Paul Katolik Kilisesi görünüyor. Arka planda Hırvatların Müslüman Boşnaklara meydan okumasını simgesi Hum Dağının üstüne dikilmiş Üsküp’teki Vodna Dağının tepesindeki haçın benzeri haç.

Karagöz Bey Camii (Karađozbegova džamija)

Arabayla Mostar, Gezilecek Yerlerinden Braće Fejića caddesinde Mostar Köprüsüne doğru yürüyüşümüzde sol yanımızda köşe başında uzun ince minaresi ile Mostar’ın en önemli camilerinden Mostar Karagöz Bey Camii çıkıyor. Kapısının üzerindeki kitabede 1557 yılında Zaim Mehmet Bey tarafından yaptırıldığı anlatılıyor. Karagöz lakabı ile tanınan ve bir vezirin kardeşi olduğu bildirilen bu Bey kurduğu vakıf ile Mostar ve civarına medrese, mescit, aşevi, köprü, han, hamam gibi pek çok eser yaptırılmasını sağlamış. Caminin yanındaki medresede Mostar’ın en eski halk kütüphanesi varmış.

İbadet saatleri dışında Karagöz Bey Camii ziyaret saatleri 09.00-12.30 ve 13.30-16.00

Mostar Karagöz Bey Camii Giriş Ücreti

Cami                  : 5KM

Minaresine Çıkış: 5KM

Bu arada hemen belirtelim Bosna Hersek’in para birimi Konvertibil (Değiştirilebilir) Mark (BAM)veya (KM) olarak geçiyor. Döviz kuru sabit olarak 1 Euro = 1.955 KM şeklinde. Harcamalarınızda Euro da kullanabilirsiniz.

Yağmur hızlanınca ister istemez bizim de adımlarımız hızlanıyor, kararan bulutlar gelmeden daha fazla yer görmenin aceleciliği ile Eski Şehrin sokaklarını keşfe devam ederken ayaklarımızın bizi götürdüğü yer Bišćevića Sokağındaki 1635 yılından günümüze gelen fevkalade güzel bir Türk Evi. Neretva’nın kıyısında konumlanmış Osmanlı Mimarisinin güzel bir örneği olan evi karşı kıyıdan fotoğraflamak fırsatımız ne yazık ki olmadı.

Biskevica Evi (Biscevic House-Bišćevića kuća)

Biskevica Evi Ziyaret Saatleri

Nisan-Ekim: 08:00-19:00, Kış aylarında yalnızca turla gezilebilir.

Biskevica Evi Giriş Ücreti

Tam      : 4 KM

Öğrenci: 3 KM

Kaytaz Evi (Kajtaz House-Kajtazova kuća) ve Müslüm Bey Konağı (Muslibegovic House- Muslibegovića kuća)

Arabayla Mostar- Eski Şehri Gezilecek Yerlerden Türk Evlerininin güzel örneklerinden bir başkası olan Gaše Ilića Caddesindeki 16 yydan kalma Kaytaz Evi , Osmana Džikića 41 numaradaki günümüzde otel olarak hizmet veren ancak birkaç odası müze olarak gezilebilen 17. Yy sonlarında inşa edilen Müslüm Bey Konağı da gezilebilecek yerlerdendir.

Kaytaz Evi Ziyaret Saatleri: Nisan- Ekim: 09.00-18.00

Kaytaz Evi Giriş Ücreti: 4 KM

Müslüm Bey Konağı Ziyaret Saatleri: Nisan ayı ortasından Ekim ayı ortasına: 10.00-18.00

Müslüm Bey Konağı Gezi Ücreti: 4 KM

Koski Mehmet Paşa camii yakınında Malo (Küçük) Tepe’de karşımıza çıkan Mostar Şeyh Mahmud Baba Türbesi.

Mostar Gezi Notlarımıza göre çarşıya varmadan hemen önce Braće Fejića’nın parallelindeki Mareşal Tito Caddesinde şehitliğin yukarısındaki Saat Kulesi, yan tarafında ise Nasuh Ağa Vuçyakoviç Camii yer alıyor.

Mostar Saat Kulesi ( Clock Tower- Sahat Kula)

Saat kulesinin yapıldığı tarih bilinmemekle birlikte, 1636 yılına ait belgeden daha önceki bir tarihte yapıldığı anlaşılmış. Evliya Çelebi Seyahatnamesinin Mostar ile ilgili bölümünde saat kulesinin Kazzazlar çarşısında yer aldığını ve çan sesinin üç saatlik mesafeden duyulduğunu anlatmaktadır.

Mostar Türkülerinin birine konu olmuş olan Saat Kulesinin Sariç ailesinden bir hanım tarafından yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Türkünün sözleri ise şöyle.

Şariç kadın yemin etti

Dinim ve imanım hakkı için

ve şehr-i Ramazan hakkı için

Mostar’da birer mektep, minare

ve büyük saat kulesi yaptıracağım ki

Sesi düzlük Bişça,

Velagiç ve Blagay şehri ötesinden işitilsin

Şayet Bifina olmasaydı,

Nevesinye dahi işitirdi

Saat Kulesinin çanı 1917 yılında silah yapımı için alınmış.

Mostar Nasuh Ağa Vuçyakoviç Camii

Büyük bir şehitliğe ev sahipliği yapan Nasuh Ağa Camii Karagöz Bey ve Koski Mehmet Paşa Camilerinden sonra şehrin üçüncü kubbeli camisidir. 16. yyda yaptırılmış.

Cemal Biyediç Evi (Kuća Džemal Bijedić)-Hersek Tarih Müzesi

Arabayla Avrupa Seyahatimizde Saat Kulesinin karşı çaprazında Hersek yer almaktadır. Cemal Biyediç Eski Yugoslavya’nın Müslüman kökenli ilk başbakanıdır ve 1971 -1977 yılları arasında başbakanlık yapmıştır. 1978’de bir uçak kazasında ölen Cemal Biyediç Tito’dan sonra yerine geçmesi beklenen kişi olduğu için ölümü kuşkulu bulunmuştur. Mostar tarihine ait fotoğrafların sergilendiği, yakın tarihin videosu izlenebilen, dönemin eşyaları ile döşeli bu küçük müzeyi gezmek isterseniz

Hersek Müzesi ziyaret saatleri: Eylül- Haziran Pzt- Cum, Temmuz-Ağustos her gün saat 08.00-16.00 arasında açıktır.

Hersek Müzesi Giriş Ücreti: Tam: 5 KM, Öğrenci: 3 KM

Kujundziluk

Mostar Köprüsüne doğru Kujundziluk “bakırcılar” çarşısının dar, nehrin suları ile cilalayıp yuvarlaklaştırdığı taşları ile döşeli sokakları, güzel taş evleri ve hediyelik eşya satan dükkanları karşılar sizleri.

Mostar Köprüsü

Çarşıdan geçip geleceğiniz yer ise çok önceden görmeye başladığınız muhteşem güzelliği ile Mostar Köprüsü. Boşnakça ismi Stari Most (Eski Köprü). Arabayla Mostar Gezi Rehberine göre Osmanlıların hakimiyetine Fatih Sultan Mehmet zamanında giren şehrin ismi Mostar, Evliya çelebinin yazdığına göre Latincede köprü şehri anlamına geliyormuş. Şimdiki köprünün daha güneyinde zincirlere asılı duran ve güvenli olmayan asma köprünün yerine Fatih alttan desteklenen tahta bir köprü yaptırmış. Halktan gelen istek üzerine Kanuni zamanında Mimar Sinan’ın öğrencisi Mimar Hayreddin tarafından yapılmış bu eşsiz eser. Yapımı 9 yıl süren köprüyü Evliya Çelebi şöyle tanımlamaktadır. “Şunu bilesiniz ki, bu hakir Evliya, bu ana gelinceye kadar on altı padişahlık yer gezdim, böyle bir köprü görmedim. Bu köprüdeki letafeti ve zarafeti ve mimarlık sanatını bundan evvelki mimarlardan hiçbiri yapamamıştır.”

Mostarlı Divan Şairi Hasan Ziyâî de şiiri ile Mostor Köprüsünün yapıldığı Hicrî 974 (Milâdî 1566) tarihine belge olmuştur.

Kavs-i kuzahun* aynı, bu köprü bina oldu

Var mı bu cihan içre manendi**, hey Allahım

İbretle bakıp, dedi tarihini bir arif

El geçtiği köprüden biz de geçeriz şahım

* gökkuşağı

**benzeyen

Zümrüt yeşili Neretva üzerinde bir hilali andırırcasına yüz yıllara meydan okuyan Mostar Köprüsü 9 Kasım 1993 sabahı 08.10’da Hırvatların top ateşleri ile yıkıldı ve büyük başarı kazanmışlarcasına yıkılma anı saniye saniye yine Hırvatlarca dünya medyasına servis edildi. Böyle bir güzelliğe nasıl kıyılır diyorum ama acımasızca cana kıyanlar için taşın ne kıymeti olabilir ki. Kentte dolaşırken karşımıza çıkıveren delik deşik kapılar, duvarlar savaşın o acımasız hallerinin tanığı, utanç abideleri olarak duruyor.

Arabayla Mostar gezi notlarımıza göre köprünün Neretva’ya gömülen taşları kullanılamaz hale geldiği için bu taşların çıkarıldığı taş ocakları yeniden açılarak yeni taşlar ile Türkiye, Unesco, Dünya Bankası ve birçok ülkenin işbirliği ile köprü tekrar inşa edilerek 2004 yılında açıldı. 2005 yılında da Eski Mostar ile birlikte Dünya Kültür Mirası Listesine alınmıştır.

Mostar Köprü Kuleleri

Zarif köprünün her iki tarafında kuleler yer alıyor. Doğu Kulesinin adı Tara, Batıdaki Kulenin ismi ise Halebiye. Evliya Çelebinin anlatımı ile askeri amaçlar ile yapılan kuleler cephanelik olarak kullanılır Mostari adı verilen silahlı 80 asker tarafından batıdan gelebilecek düşmanlara karşı korunurmuş. Bu kuleler ve bugünkü Mostar’ı çeviren surlardaki kulelerin altındaki geçitlerde bulunan sağlam kemerli kapıları akşam belli bir saatten sonra kapatılarak şehrin güvenliği sağlanırmış. Kapılar kapandıktan sonra şehre hiç kimse giremezmiş. Günümüze kadar gelen üç kule dışındakiler Avusturya Macaristan işgali ile birlikte 1878 yılından sonra yıktırılmış kapıları ise Viyana Müzesine götürülmüş.

Eski Köprü Müzesi

Köprünün yeniden yapımının ikinci yıl dönümü kutlamalarında Tara Kulesinde bir müze açılmış. Müze üç ayrı bölümden oluşuyor. İlk bölüm köprünün yeniden yapılması sırasında bulunan eserlerin sergilendiği bölüm ve bu bölümün beş kat üstünde 360 derece panoramik şehir manzarası sizi bekliyor. Müzenin ikinci bölümü taş köprünün yapımı ve daha öncesindeki iki ahşap köprünün kalıntılarının sergilendiği bölüm. Üçüncü bölümünde “Labirent” adı verilen ve Eski Köprünün tarihini, hasar görmüş kulelerinin ve yeniden yapılandırılmasını görsel-işitsel desteklerle anlatıldığı fotoğraf sergisi yer alıyor.

Eski Köprü Müzesi Ziyaret Saatleri

Yaz Aylarında: 10.00-17.00

Kış Aylarında  : 11.00-14.00 Pazartesi günleri kapalıdır.

Eski Köprü Müzesi Giriş Ücreti

Tam: 5 KM, Öğrenci: 3 KM

Eski Köprüdeki 1993’ü unutma yazılı taş. Unutmak mümkün mü?

Mostar Koski Mehmet Paşa Camii

Eski Köprünün üstünden köprüye gelmeden Malo (Küçük) Tepenin güneyinde nehrin kayaları üzerine inşa edilmiş Koski Mehmet Paşa Camii Mostar’ın ikinci büyük camisidir.

Cami 1617 Sokollu Mehmet Paşa’nın ruznamecisi ve tımar defterdarı Koski Mehmet Paşa tarafından yaptırılmış. Cami ile birlikte bitişiğine de bir medrese yaptırılmış. Minaresi yine size eşsiz Mostar manzarası sunabilir ancak giriş yine ücretli.

Mostar Koski Mehmet Paşa Camii Ziyaret Saatleri

Nisan-Eylül: 08.30-13.00 ve 13.30-19.30

Ekim-Mart : 10.00-17.00

Koski Mehmet Paşa Camii Giriş Ücreti: 6 KM, Cami ve Minare: 12 KM

Köprüye vardığımızda hızlanan yağmura, köprünün üzerinde var gücü ile esen rüzgara aldırmasak da köprünün taş basamaklarından ilerlerken çakan şimşekler korkutmuyor da değil hani. Karşı yakaya geçip caddeye kadar yürüyüşümüzü devam ettirmeye çalışsak da bastıran yağmur altında gördüğümüzden bir şey anlamamıza imkan yok üstelik fotoğraf bile çekemiyoruz. Yapacak pek fazla bir şey yok geri dönüyoruz.

Evliya Çelebinin Seyahatnamesinden Mostar Köprüsü İzlenimleri

“şehrin birçok cüretli çocukları köprüden aşağı sıçrayıp nehre düşer ve güya bir kuş gibi uçar, her biri bir çeşit perende atarak suya düşer. kimi baş aşağı, kimi bağdaş kurar, kimisi ikişer, üçer birbirini kucaklayarak suya atlarlar ve derhal kenara çıkıp kayalardan yukarı tırmanarak köprü başına gelirler. köprü üzerindeki vezirler ve ayanlardan ihsanlar alırlar. Bir çok delikanlılar evlerinden ustalarının dükkanlarına yemek götürürken köprü üzerinde gitmeyip başında yemek tablası ve iki elinde sefertası varken ince korkuluk üzerinden seyirtip seyredenlerin yüreklerine heyecanlar salarlar idi.” Evliya Çelebinin seyahatnamesinde bahsettiği köprüden atlamalar yıllar geçse de sürdürülüyor. Eskiden daha çok eğlence ve sevdikleri kızlara cesaretlerini kanıtlamak amaçlı yapılan Neretvanın yazın sıcağında bile buz gibi suyuna yapılan atlayışlar günümüzde turistlerden para kazanmak için yapılmaya devam etse de bugün bu rüzgarlı yağmurun altında böyle bir sahne ile karşılaşmak imkansız.

Mostar’ın Diğer Gezilecek Yerleri

Siz gittiğinizde Mostar Köprüsünden karşı yakaya geçip o tarafın güzelliklerini de keşfedin. Şimdilerde müze olarak işlev gören Mostar Keyvan Bey Hamamını, Mostar’lı Kurt Ailesinin ataları tarafından yaptırılan Hacı Kurt Camii olarak da bilinen diğer ismi de halk arasında cemaatini eskiden o bölgede iş yapan tabakhane esnafı oluşturduğu için Mostar Tabakhane (Tabačica) Camii denilen camiyi, Bulevar Hrvatskih Branitelja Caddesi üzerindeki Katolik Kilisesini ve manastırını görebilirsiniz. Radobolja ve Neretva Nehirlerinin kesiştiği yerde Eski Köprünün bir minyatürü gibi duran, yapımı 1558 yılı olan Mostar Eğri Köprü (Kriva Cuprija) yü de es geçmeyin. Mimar Hayreddin’e köprüsünü yaparken ilham olan bu küçük köprüdür belki de kim bilir.

Arabayla Avrupa Gezisinde Mostar’ın yağmuru sonrasında pek çok yerde deneyimlediğimiz Avrupa’nın yaz yağmuru öyle şemsiye veya yağmurluk fayda etmez cinsten. Her hâlükârda tamamen ıslanmak garanti. Biz de yarım ıslanmışken yolda tekrar bu sefer adamakıllı bir yağmurdan nasibimizi alıp evimize dönüş yapıyoruz. Sonrasında yağmurdan vıcık vıcık olan spor ayakkabıların çamaşır makinesine atılıp yıkanması ve fön makinesi ile kurutulma süreci ve tekrar dışarı çıkma girişimi. Bu sefer niyetimiz araba ile Saraybosna yolunda Mostar’a aşağı yukarı 45 dk ile bir saat uzaklıkta Jablenica’ya gidip kuzu çevirme yemek. Önce petrol istasyonundan benzin alıyoruz. Bosna Hersek’te benzinin litre fiyatı: 1,08 € (2,1 KM). Yola koyuluyoruz ama az ilerde dağların arasında kaybolan yolda trafik durmuş vaziyette. Arabalar kuyruk olmuş bekleşiyor. Bir süre bizde bekliyoruz ancak kıpırtı yok. Yağmurun şiddetine arabanın silecekleri yetişemiyor ve dağ bulutların arasında kaybolmuş vaziyette.

Jablenica’ya nasıl, ne zaman varırız, yağmur böyle yağmaya devam ederse ne zaman döneriz birçok bilinmeyenli denklem. Bu şartlarda yolculuk yapmayı gözümüz yemediğinden çaresiz evimize geri dönüyoruz. Yolculuğumuzun ilk geçit vermez yağmuru Arabayla Mostar Turumuzu bugünlük bitiriyor.

Yarın umarım hava düzelir de Blagay Gezimizi gerçekleştirebiliriz.

Mostar kentini sizlere elimden geldiğince anlatmaya çalıştım Aşağıdaki bağlantıdan anlatamadıklarımı, veya anlatıp da eksik bıraktıklarımı bulabilirsiniz.

http://www.mostovi-kultura.com/eng/

Mostar

Hemen belirtmeliyim ki Mostar’ın güzelliklerini anlatmaya ne üzerine yazılan yazılar, nede sanal geziler yetersiz kalır. Camilerin zarif bezemelerini, evlerin müthiş atmosferini, Neretva’nın muhteşem zümrüt yeşilini mutlaka görmelisiniz, o buz gibi sularında yüzmeseniz de yüzmeyi hayal etmelisiniz, Mostar Köprüsünden geçerken rüzgarın nefesi saçlarınızı karıştırmalı, Hum Dağından gelen beyaz bulutların arasında kalmalı hatta hatta Mostar’ın yağmurunda ıslanmalısınız. İnanın kesinlikle değer.

Bu adil bir barış olmayabilir fakat süren bir savaştan daha iyidir.
-Aliya İzzetbegoviç- (Bosna Savaşı’nı bitiren Dayton Anlaşması’nı imzalarken.)

hayata yakalanmış insan
etrafa bakınıyor
bir çıkış yolu arayarak
dünya dünya
her yerde dünya
dünyaya hükmedilirse eğer
insanlar da belki her yerde
insan olabilir
Enes Kişeviç

Arabayla Avrupa Turu” – Yolculuğumuzun 8. Günü Sonu

Bir Sonraki Yazım Arabayla Blagay (Bosna Hersek)

Leave a Comment