“Arabayla Avrupa Turu” Bamberg-27 Ağustos Yolculuğumuzun 19. Günü.
Bir yabancı gibi kaybolacağım sislerde. – Fernando Pessoa-
BİRAZ BEKLEYİN
Şimşekler çaktırmak gelir elimden,
Yani sanmayın öyle sessiz biriyim taş gibi
Çok yanılırsınız sonra çok,
Üstelik yıldırımlar saçmayı da bilirim.
Acı da olsa böyle işlerin sonu, çekinmem,
Gelince günü saçacağım zaten tekmil yıldırımları.
Ve duyacaksınız çığlıklarımı o zaman,
O çığlıklarım koparacak yıldırımları.
Ve o gün estireceğim o vahşi kasırga,
Meşe ağaçlarını kökleyip kökleyip savuracak:
Nice saraylar sallanacak şangır şungur
Ve nice kutsal çan kuleleri yerle bir olacak.
Heinrich HEINE
Romantik Yola Veda
Dün gerçekleştirdiğimiz harika Arabayla Würzburg Gezisinden sonra bugün Arabayla Avrupa Seyahatimizin en güzel evlerinden Schillingfürst’teki şirin evimize veda her ne kadar güç olsa da Avrupa yollarında daha birçok muhteşem yerin bizi beklediğini biliyoruz. Almanya Romantik Yol Gezisine çıkıldığında gelişte veya gidişte bir şekilde yolun Bamberg’den geçirilmesi gerekir deniyor ki biz de tam öyle yapıyoruz. Ancak güzeller güzeli Rothenburg ob der Tauber’e hoşça kal demeden geçmek hiç olmaz. Sabah saatlerinin mahmurluğunda yeni yeni hareketlenmeye başlayan şehir bir başka güzel.
Diliyorum yine görüşürüz güzellik. Hoşçakal.
Arabayla yolculuk yaparken uyumak hiç adetim değildir. Akıp giden yolu, önümüze çıkan kasabaları, köyleri, evleri, ağaçları hiçbirini kaçırmak istemem doğrusu. Çıkılan yol Avrupa yolları gibi görsel olarak çok çok güzel olunca yolculuk tabi başlı başına bir keyif. 140 kilometrelik yolun her bir kilometresi ayrı bir zevk veriyor. Gerçi ben araba kullanmıyorum ama muavinlikte de üstüme yoktur hani.
Bamberg Konaklama
Bamberg Evimiz, şehrin 15 km güneyinde 12.000 nüfuslu Hirschaid’de.
1+1 Amerikan mutfaklı kocaman salonu
ve yine büyük sayılacak bir yatak odası olan ve bahçe katında yer alan oldukça şirin bir ev.
Zaman kısa bir an önce yerleşip Bamberg’i mümkün olduğunca gezmek için yola koyuluyoruz. Şehre varınca aracımıza Augustenstrasse’de sonradan adının Kolping Akademi olduğunu öğrendiğimiz okulun yanında, ücretsiz park yeri bulunca da değme keyfimize.
Haydi Yürüyerek Bamberg Gezisi Başlasın
Almanya Bavyera Eyaletinin Yukarı Frankonya Bölgesinde 1000 yılın üstünde geçmişi olan 75.000 nüfuslu Bamberg Şehri 1993’ten bu yana UNESCO’nun korumasındaymış. Almanya’nın Roma’sı olarak da biliniyormuş ve II. Dünya Savaşı sırasında bombalanmayan şanslı birkaç Almanya şehrinden birisiymiş ve biliyor musunuz şimdiden bizi büyüledi. Bir kere içinden nehir geçiyor tıpkı benim şehrim gibi. Sonra yedi tepe üzerine kurulmuş tıpkı bizim İstanbul gibi. Ancak öyle bir artılar ile süslenmiş ki bakıp da hayran kalmamak mümkün değil. Romantik Yolun masalsı dünyasından çıkıp Bamberg masalına düşmüş halde buluyoruz kendimizi. Peki bundan şikayetçi miyiz? Asla.
Keyifli yürüyüşümüzün henüz başlangıcında karşımıza çıkan küçük parkın içindeki atlı heykel Bamberg Gezi Notlarımıza göre 26 yıllık yönetimi sırasında Bavyera’ya altın çağını yaşatan Prens Luitpold heykeliymiş. Bu arada size bir şey anlatayım hani şu ikide bir Meksikalıları ülkelerine göndermekle tehdit eden, Müslümanları ülkeye almayacağını söyleyen ABD Başkanı Trumph var ya işte dedesinin Prens Luitpold’a ülkeden sınır dışı edilmesin diye yalvarır bir mektup yazdığı ortaya çıkmış. Prens ise mektubu aşırı şekilde yaranmaya çalışır bulup kabul etmemiş. Neden mi? Çünkü dede askerliğini yapmadan Amerika’ya göç etmiş ve Amerikan vatandaşı olmuş. Zenginleşince adam ülkesine geri dönüp tekrar Alman vatandaşlığına geçmek istemiş ama vetoyu yiyip sınır dışı edilmiş. Sizin de anlayacağınız gibi Trump’ın kuyruk acısı eskilere uzanıyor.
Bamberg Gezi Rotasında yine Orta çağ havası sarıp sarmalıyor bizi. Merkeze yaklaştıkça sokaklar daha bir hareketleniyor. Dükkanlara girip çıkanlar, kafelerde oturanlar, kenti dolaşanlar her yer cıvıl cıvıl.
Küçük Venedik
Main ve Regnitz Nehirleri ile üç parçaya bölünmüş şehir kanallar ve köprüler şehri olmuş, öyle ki bu yüzden Küçük Venedik de deniyor sevimli şehre. Köprülerden en dikkat çekicileri ise 30-40 metre ara ile inşa edilen Yukarı (Obere) ve Aşağı (Untere) Köprüleri neden derseniz Bamberg Eski Şehrin yıldızlarından biri olan Eski Belediye Binasının yer aldığı minik adacığı her iki taraftan şehre bağlıyorlar da ondan.
Eski Belediye Binası (Altes Rathaus – Old Town Hall)
Yukarı Köprü Regnitz Sol Kolu (Linkere Regnitz) üzerine inşa edilen en eski köprü.
1157 ‘de ahşap olarak yapılan köprü yerini 15. Yy’da taş olana bırakmış. İlk olarak 1386’da bahsi geçen Eski Belediye Binası efsaneye göre Bamberg piskoposunun binanın yapılması için toprak vermemesi üzerine şehir halkının nehir üzerine kazıklar ile oluşturdukları yapay ada üzerine inşa edilmiş.
Binanın kule duvarına yapışık olarak nehrin üzerinde gibi duran kısmı ise Rottmeisterhäuschen (Muhafız Evi). Altes Rathaus cephesi Johann Anwander tarafından freskler ile süslenmiş malesef muhteşem freskler günümüze kadar yetişememiş ama ressam Anton Greiner tarafından 1960’larda yenilenmiş. Eski Belediye Binası Avrupa’daki türünün en büyüğü olan ve Ludwig Koleksiyonu Bamberg (Sammlung Ludwig Bamberg) olarak bilinen porselen müzesine ev sahipliği yapmaktadır.
Bamberg Ludwig Koleksiyonu Ziyaret Saatleri
Salı- Pazar Günleri Arası ve Resmi Tatil Günleri Saat 10:00 – 16:30
Bamberg Ludwig Koleksiyonu Giriş Ücreti 2020
Tam : 6,00 €
İndirimli : 5,00 €
Çocuk : 1,00 €
Şehrin bu noktasının seyrine doyum yok ancak bizim bir an önce yokuşu çıkıp Katedral Meydanında yer alan Yeni Saray’a kapanmadan yetişmemiz gerek. Buraya kadar gelmişken 14 günlük Bavyera Biletimizin bize sunduğu ücretsiz gezme fırsatını kaçırmak olmaz değil mi?
Katedral Meydanı (Domplatz – Cathedral Square)
Katedral Meydanı görkemli yapıları ile çok etkileyici. Bir yanda dört kuleli Bamberg Katedrali, hemen bitişiğindeki Eski Piskoposluk Sarayı ve katedralin karşısında yer alan Yeni Saray.
Yeni Saray (Neue Residenz – New Residence)
Yeni Saraya girip 14 Günlük Bavyera Biletlerimizi görevliye gösterip İngilizce Rehberli Tura katılmak istediğimizi belirtiyoruz. Kadın içeride Almanca Rehberli Turun başladığını söyleyip bizi alelacele merdivenlerden yukarı götürüp elimize de İngilizce açıklamaları tutuşturup gidiyor. Neyse biz de başlayan tura katılıp sarayı gezmeye başlıyoruz ancak Almanca bilmediğimiz için anlamadan dolaşıyoruz işte. Turun sonunda rehber bize yaklaşarak bundan sonra son bir tur yapacağını ve İngilizce olacağını söyleyip beklememizi söylüyor ve bizi birinci kata indiriyor. Nasıl yani şimdi adam biz dört kişi için sarayı mı gezdirecek yanlış mı anladık derken rehberimiz elinde anahtarları ile geri geliyor. Her bir odanın kapısını anahtarları ile açıp gezi bittikten sonra tekrar kilitleyerek ve çok güzel bir şekilde ayrıntıları ile anlatarak dolaştırıyor.
Bamberg Gezi Rehberimize göre 1613’te başlanan ve prens piskoposların ikametgahı olan Yeni Saray 1697-1703 yılları arasında bir çift kanat biçiminde inşa edilmiş. 17. ve 18. Yüzyıl mobilyaları, tavan süslemeleri ile 40’ın üzerinde odası bulunan sarayın üst kattaki odaları misafir ve kabul odaları iken alt kattakiler imparatorların yemek, müzik ve yaşam odaları imiş. Doğal boyutlarından büyük 16 adet imparator portresi ile süslü şaşaalı İmparatorluk Salonu Melchior Steidl tarafından boyanmış.
Yeni Saray Gül Bahçesi (Rosengarten -Rose Garden)
Turumuz bitince rehberimize teşekkür ederek Bamberg Gezi Noktalarının en güzel yerlerinden olan sarayın iç avlusunda yer alan dillere destan gül bahçesine çıkıyoruz. Heykeltıraş Ferdinand Tietz’in eseri heykeller, ıhlamur ağaçlarının ve birbirinden güzel yaklaşık 4500 gülün süslediği Balthasar Neumann’ın dizaynı bahçe, Prens-piskopos Friedrich Karl von Schönborn tarafından yaptırılmış. Mis kokulu güller bir yana bahçenin bir de Michaelsberg Manastırı ve Eski Şehir manzarası var ki anlatmaya sözler yetmez gidip görülmeli. Manastır yenileme çalışmaları nedeniyle şu an ziyaretçilere kapalı o yüzden şimdilik sizin için kısa filmini ekledim.
Yeni Saray ve Gül Bahçesi Açık Olduğu Saatler: Her Gün
Nisan – Eylül: 09:00 – 18:00
Ekim – Mart : 10:00 – 16:00
Yeni Saray Giriş Ücreti 2020
Tam : 5,00 €
İndirimli : 4,00 €
18 yaş alt : Ücretsiz
Yeni Saray Gül Bahçesi Giriş Ücreti: Ücretsiz.
Bamberg Katedrali (Bamberger Dom St. Peter und St. George – St. Peter’s and St. George’s Imperial Cathedral)
Katedral Meydanının adını aldığı ve şehrin en önemli yapılarından biri olan ihtişamlı dört kuleye sahip Aziz Peter ve Aziz Paul Katedrali 13. Yy’da inşa edilmiş. Daha önce 11. Ve 12. Yy’da yapılan katedraller yanınca yerine yapılan üçüncü katedral.
Peygamber ve havari figürleri alınlıktaki kıyamet günü tasviri ile Katedralin ana kapısı olan Prens Kapısı (Fürstenportal),
bir yanında Aziz Stephen, İmparatoriçe Kunigunde ve ilk katedrali yaptıran II. Heinrich, diğer yanında Aziz Paul, Adem ve Havva’nın heykelleri ile Adem Kapısı (Adamspforte)
ve alınlığının bir yanında Aziz Peter ve Aziz Paul, diğer yanında Heinrich ve Kunigunde ile çevrelenmiş Meryem Ana’nın tasvir edildiği Lütuf Kapısı (Gnadenpforte veya Marienpforte) olmak üzere üç kapısı bulunuyor. Adem Kapısı ve Lütuf Kapısı orijinal katedralin kalıntılarından Romanesk aslan tarafından korunuyor. Katedral ayrıca Alpler’in kuzeyindeki tek papal mezar olan Papa II. Clemens’in mezarının bulunduğu katedraldir.
Eski Piskoposluk Sarayı (Alte Hofhaltung – Old Court)
Katedralin bitişiğindeki günümüzde Bamberg Tarih Müzesine (Historisches Museum Bamberg – Historical Museum) ve düğün törenlerinin yapıldığı Aziz Katherine Şapeli’ne (Katharinenkapelle – St. Catherine’s Chapel) ev sahipliği yapan Eski Piskoposluk Sarayı, 14 Günlük Bavyera Biletimiz karşılamasına rağmen gezi saatlerini kaçırdığımız için bahçesinde gezmekle yetiniyoruz.
Tarih öncesi çağlardan günümüze uzanan kültür ve tarih koleksiyonunun sergilendiği
Tarih Müzesi Açık Olduğu Saatler
Mayıs – Ekim : 09:00 – 17:00
Kasım – Nisan: Yalnızca özel sergiler için.
Tarih Müzesi Giriş Ücreti 2020
Tam : 7 €
İndirimli: 6 €
Öğrenci : 3 €
Çocuk : 1 €
Aile : 14 €
Eski Piskoposluk Sarayı Aziz Katherine Şapeli Giriş Ücreti (Rehberli Tur)
Tam : 3,50 €
İndirimli: 2,50 €
Artık Ağustos Güneşinin son ışıkları altındaki şehir merkezine dönüş vaktidir. Çiçekli pencereli evler arasından Regnitz kıyısına iniyoruz.
Bu defa Aşağı (Untere) köprüsünden karşıya geçiyoruz.
II. Heinrich’in eşi Almanya’nın ilk kraliçesi Kunigunde’nin heykelinin süslediği köprünün bir ucunda yer alan beyaz danteller ile süslenmiş gibi duran mavi renkli Barok Heller Evi Bamberg’in muhteşem yapılarından bir diğeri.
Köprünün altında nehrin dalgalarına karşı koymaya çalışan kanocuların eğitimi köprüden geçen diğer insanlar gibi bizi de bir süre oyalıyor.
Akşamın rehavetinde köprü kimileri için geçiş noktası, kimileri için ise bir buluşma yeri.
Bamberg’in Gezilecek Yerleri birkaç saat içine sığmayacak kadar çok, hayallerin almayacağı kadar güzel. Bamberg değil bir gün günlerce kalıp gezilmesi gereken şehirlerden.
Akşam şirin evimizin bir o kadar şirin bahçesine bakan verandasında Almanya’ya veda ettiğimiz harika yaz gecesinde yaptığımız masalsı yolculuk için şükrederken bir başka Arabayla Avrupa Turunda mutlaka ama mutlaka bu güzel şehir ile tekrar görüşeceğimize inanıyorum ve diliyorum.
Sevgilinin Yakınlığı
Seni düşünüyorum, güneşin ışıkları denizden aksedince
Seni düşünüyorum, ayın pırıltıları kaynaklara vurunca.
Seni düşünüyorum, uzak bir yol üstünde tozlar havalanırken,
Karanlık bir gecede, dar bir tahta köprüde bir yolcu ürperirken.
Seni düşünüyorum, boğuk uğultularla orda yükselirken dalgalar.
Kulak kesilmek için koruluktayım, sık sık her şeyin sustuğu anlar.
Uzakta olsan bile ben senin yanındayım, sende yakınımdasın.
Güneş batıyor, biraz sonra, beni ışıtacak yıldızlar ne olurdu burda
Yanımda olsaydın
Johann Wolfgang von Goethe
Dağ ne kadar yüce olsa yol üstünden aşar. – Atasözü –
“Arabayla Avrupa Turu” 27 Ağustos Yolculuğumuzun 19. Günü Sonu