“Arabayla Avrupa Turu” Dorfstetten, 28 Ağustos Yolculuğumuzun 20. Günü
Dönemeci olmayan yol uzun görünür -Sean O’Casay-
Bütün Günler
Savaşın nedenleri açıklanmıyor artık
sürüp gidiyor savaş. İnanılmaz olan
sıradanlaştı. Kahraman
savaşanlardan uzakta. Güçsüz olan
dövüşüyor ön saflarda.
Günün üniforması sabır,
ödül bir yıldız
belli belirsiz parlayan umudun yüreğinde
Ödül silahlar durunca dağıtılıyor
her şey durunca
düşman yitince gözden
silahlanmanın gölgesi
gökyüzüne vurunca.
Ödül bayraklardan kaçanlara dağıtılıyor
savaşa ihanet edip karşı çıkanlara
buyrukları görmezden gelip
hiçe sayanlara.
Ingeborg Bachmann
Zehra İpşiroğlu
Arabayla Avrupa Turunda Bamberg Gezimiz gerçekten çok güzeldi çünkü Bamberg çok güzel. Bir gün değil bin gün kalsam doyamam ben buraya. Dün Romantik Yol’a veda etmiştik bugün sıra Almanya’da. Arabayla Avrupa Seyahatimizin Almanya ayağı bugün sona eriyor ve dönüş yolunda molayı Avusturya’da vereceğiz. Hem de en güzel yerlerinden birinde. Dorfstetten’de olacak konaklamamız. Avusturya’nın Aşağı Avusturya eyaletindeki Melk ilçesinde bir kasabaymış burası. Dağ havası alacağız oh! mis gibi.
Bu sabah bulutlar kabartmış kendini. Döktü dökecek yağmurunu besbelli.
Tedbiri elden bırakmıyoruz Bamberg Hirschaid’ den çıkmadan yakıtımızı alıyoruz biz yine. Benzinin litresi 1,3490 €. 450 km yol var önümüzde. Yaklaşık 400 km’si otoyolda geçecek. Hirschaid çıkışı 4400 km’yi gösteriyor arabanın ibresi.
Almanya otoyolu ücretsizdi ancak Avusturya otoyolunu kullanmak paralı. Otoyolda seyahat etmek için vignet (taşıt pulu) alıp ön camınıza yapıştırmalısınız. Biz gidiş yolunda 10 Günlük Avusturya Vigneti aldığımızdan ve kullanma süresi henüz bitmediğinden rahatız bu defa. Duraksamaksızın sınırı geçiyoruz rahatça.
10 Günlük Avusturya Vigneti (2020): 9,40 € Avusturya Vigneti Hakkında Ayrıntılı Bilgi İçin Tıklayın.
Yol ilerledikçe bulutlar da seyrelip güneş gittikçe daha bir ışıtıyor etrafı. Otoyol bir hayli kalabalık.
Yolculuğumuzda Tuna eşlik ediyor zaman zaman bize. Dev şilepleri nehirde gördükçe nehrin büyüklüğü hayran bıraktırıyor kendine yine. Dağ yoluna sapmadan yine yakıtımızı alıyoruz ve sonrasında ağaçlıklar arasında kıvrıla kıvrıla tırmanışa geçiyor yolumuz.
Yemyeşil kırlar, çayırlar kuşatıyor her yanı. Bu yeşil güzellikte bekler buluyoruz şirin Dorfstetten’i.
Arabayla Dorfstetten Konaklama
Evimiz kasabanın 1 km kadar yukarısında konuşlanmış mahallede ve tıpkı fotoğraflarında gördüğümüz gibi çok güzel.
Büyük boy çift kişilik yatakların bulunduğu iki odası, çamaşır makineli banyosu ve her türlü mutfak eşyasının bol bol bulunduğu mutfağı tüm isteklerinizi karşılayacak nitelikte.
Yiyeceklerinizi alarak gelin pişirin yiyin. Düşünebiliyor musunuz mutfakta mikser bile var canınız kek mi istiyor hemen yapabilirsiniz.
Her iki odasında tv var seyretmek isteyenlere. Dağ başında hiçbir teferruatı atlamamışlar. Evin önünde yer alan verandası ahşap masası, sırası, şemsiyesi hele manzarası ile ömürlük. Anlayacağınız her şey dört dörtlük harika.
Küçük Köy Büyük Huzur
Dağda hazır yemek isteyenler için köyde restoran da var. Mutlaka minik bir marketi falanda vardır ama her şey öyle doğal ortamında ki farkedilmiyor bile. İhtiyacımız olsaydı sorardık herhalde birilerine.
Çevrede dolaşalım diye çıkınca bahçemizin çitlerinde böğürtlen hazinesine denk geliyoruz. Çayırda otlar kısa gibi görünse de yürümeye kalkınca ayaklarımız içine dalıp gidiyor yürümek bir hayli güç. Yola çıkmaya karar veriyoruz.
Uzaktaki evin kara köpeği kapısında durup mıntıkasını korur vaziyette gelmeyin buraya der gibi bize var gücüyle havlıyor. Tamam anladık gitmiyoruz o tarafa.
Bir adam traktörü ile otları biçerken ara verip yanımıza gelip hoş geldiniz diyor. Tanışıyoruz. Ev sahibinin kardeşiymiş. Bir günlüğüne geldiğimizi öğrenince epey şaşırıyor. Onca otu iki tavşanı için biçtiğini söylüyor bize. Havlayıp duran köpekte kendisininmiş bu arada. Melo gel diye çağırıyor köpeğini. O zamana kadar havlayan ama yerinden asla kıpırdamayan köpek hemen koşup geliyor sahibi çağırınca. Altı aylık daha ama iri cüsseli köpek Melo. Melo’ya bizi tanıştırınca zarar gelmeyeceğini anlayan köpek artık bizimle oynamaya başlıyor. 40 km uzaktaki şehre gidip geliyormuş çalışmaya. Köyde yaşayan 600 kişiden çalışanların işleri de aynı şekilde şehirdeymiş. Niye şehirde oturayım ki diyor bize. Haklı bence kim buradaki cennette yaşamayı istemez ki.
Yıllar önce birlikte çalıştığı Türk’den köpek kelimesini öğrenmiş. Keşke bir gün daha kalsaydınız diyor bize Cumartesi geceleri toplanırlarmış çünkü eğlenmek için. Keşke mümkün olsaydı ya da bir gün sonrasına denk gelseydi gezimiz. Bu sıcakkanlı insanlarla dillerinden pek anlamasak da bir masanın etrafında oturup dostluğu paylaşmak, yaşatmak güzel olurdu.
Arabayla Dorfstetten akşamımızı anlatmaya gerek var mı bilmem. Verandada yıldızların altında sessiz, harika bir Ağustos gecesi. Keyfini çıkarıyoruz.
Sabah Olurken
Boş
Bomboş tüm sokaklar
Sabahın bu erken saatinde
Vuruyor pencere camlarına
ilk pembe ışığı göğümüzün
Evler sıra sıra dizilmiş
Ardından kül rengi taş duvarların
Geçiyorum önünden adım adım.
Çıkmışım koynundan, odandan,
Kapıdan, evden.
Bir gün ayrılmak dünyadan
Böylesine sıcakken daha kanım
Usulca soğuğa kaymak.
Gereğince yaşadığına inanarak.
Günter Kunert
Çeviren: Adalet Cimcoz
Gezgin Olmak Hep Bir Köprüden Geçmektir ( @gezgindergi )
“Arabayla Avrupa Turu” Dorfstetten, 28 Ağustos Yolculuğumuzun 20. Günü