Küllerinden Doğan Şehir Dresden -Altstadt-ARABAYLA DRESDEN

   Dresden Gezi Rotasında Zwinger’in Kale tarafındaki kapısından çıkıyoruz.

Cholerabrunnen 

Çıktığımız yerdeki cadde Sophienstraße. Kapının karşı sağ çaprazında 1840 larda kentin kolera salgınından kurtulmasına şükran olarak yaptırılan Neo- Gotik Dresden Kolera Çeşmesi bulunuyor.

Taschenberg Sarayı 

Yanında bulunduğu bina 1995’te Kempinski Otel olarak hizmet vermeye başlayan Dresden Taschenberg Sarayı. 1705- 1708 yıllarında Güçlü August metresi kontes Anna Constanze için yaptırmış. İki sarayın arasındaki Taschenberg Sokaktan yürümeye devam ediyoruz.

İki sarayın birleştiği üstü kapatılmış kemerin altından geçince geldiğimiz alanda hala devam eden inşaatlar var. Sarayın yanındaki Saray Yoluna dönerek (Schloßstraße) sarayın Elbe tarafındaki çıkış kapısından geçip (Georgentor veya Georgenbau )

Dresden Saray Meydanı Schloßplatz’a çıkıyoruz.

Prensler Alayı (Fürstenzug- Procession of Princes) -Arabayla Dresden-

Dresden Gezisinde geldiğimiz bu meydan Dresden Hofkirche Katedralinin diğer yanı. Meydanda Hofkirche’nin karşısında önünde Saksonya Kralı I. Frederick Augustus’un heykelinin bulunduğu Dresden Yüksek Eyalet Mahkemesi Binası Oberlandesgericht yer alıyor. Sağımıza dönüp Augustusstraße’ya girince Sarayın Kuzey duvarında Dresden Prensler Alayı resmedilmiş. 1870-1876 yıllarında ressam Wilhelm Walther tarafından Wettin Hanedanlığının 800. yılının kutlamaları için  Sgraffito tekniği ile yapılmış. 35 kral, prens, dük gibi soyluları at üstünde, onlara eşlik eden yaya asker ve diğerleri toplam 93 kişinin resmedildiği duvar 101 m uzunlukta. Kafiledeki son kişi de ressamın kendisiymiş. Ancak zamanla doğa koşulları nedeni ile resimlerin rengi solmaya başlamış. Bunun üzerine 1906-1907 yıllarında eser, hava koşullarına dayanıklı hale gelebilmesi için 25.000 seramik karo ile kaplanmış. Mucize eseri Dresden Bombardımanından hasar almadan çıkmış.

  Brühl Teras (Brühlsche Terrasse) -Arabayla Dresden-

Augustusstraße den yürümeye devam edince Dresden Yeni Pazar Meydanına (Neumarkt) geliyoruz. Geçtiğimiz sokaklarda olsun geldiğimiz meydanda olsun binalar hep beş yıldızlı otellere, marka butiklere, lüks restoran ve kafelere ev sahipliği yapıyor. Meydanı dolaşmadan önce Münzgasseden devam edip merdivenlerden Brühl Teras’a çıkıyoruz. Teras şehri koruyan kale surlarının bir parçası. 1739-1748 yılları arasında Güçlü August’un nüfuzlu bakanı kont Henrich von Brühl tarafından sarayına bahçe terası olarak düzenlenmiş. Dresden Brühl Teras 1814’de Oberlandesgericht binası yanından Schloßplatz’a bağlanan anıtsal merdivenler ile halka açılmış. Merdivende bulunan dört heykel dört mevsimi simgelemekteymiş.

Secundogenitur-Dresden Devlet Kütüphanesi -Arabayla Dresden-

Schloßplatz tarafından gelirken Oberlandesgericht  binasından sonra Brühl Teras‘da ki ikinci yapı, bej renkli Neo-Barok Secundogenitur binasıdır. Bina 1897 yılında devrin yöneticisi çiftin ikinci oğullarına konut olarak yaptırılmış. Günümüzde Dresden Devlet Kütüphanesi olup 60.000 den fazla kitap bulunmaktadır.

 Kraliyet Sanat Akademisi (Kuntshalle im Lipsiusbau-Royal Art Academy)- Dresden Güzel Sanatlar Akademisi -Arabayla Dresden-

Brühl Teras’daki üçüncü yapı eski Kraliyet Sanat Akademisi. Günümüzün Dresden Güzel Sanatlar Akademisi olan bina 1891-1894 yıllarında Neo- Rönesans mimari ile yapılmış.

Zafer tanrıçası Nike’nin heykeli ile taçlandırılmış limon sıkacağına benzetilen camdan kubbesi çok güzel.

Dresden Güzel Sanatlar Akademisi (Eski Kraliyet Sanat Akademisi (Kuntshalle im Lipsiusbau-Royal Art Academy)  Açık Olduğu Saatler: Pazartesi hariç 10.00-18.00

Dresden Güzel Sanatlar Akademisi Giriş:Tam: 5 €, İndirimli: 4 €, 17 yaş altı ücretsiz, Grup (10kişi+): 4,5 €/ kişi

Brühl Terasın devamı Brühl Bahçesine çıkıyor. 1708 yılında simyacı  Johann Friedrich Böttcher buradaki mahzende beyaz altın denilen porseleni bulmuştur.

Albertinum (Dresden Modern Sanat Müzesi) – Arabayla Dresden-

Brühl Bahçesine bakan bina, 16. Yy da cephanelik olarak yapılan 1884-1887 de Neo- Rönesans olarak dizayn edilmiş. Dresden Modern Sanat Müzesi Albertinum.Adını Saksonya Kralı Albert’den almıştır.

Albertinum Açık Saatleri: Pazartesi hariç diğer günler 10.00-18.00

Albertinum Giriş Ücreti 2020 (Heykel Koleksiyonu ve Yeni Ustalar Galerisi):

Tam: 12 €, İndirimli: 9 €, 17 yaş altı ücretsiz, Grup (10kişi+): 11 €/ kişi, Sesli rehber: ücretsiz

Dresden Müze Kartları

Dresden Gezilecek Yerlerinden müzeleri gezebilmek için bu kartları alabilirsiniz.

2 Günlük Müze Kart (Dresden Museums Card): 16 müze ve sergiye ücretsiz giriş yanında turlar, çeşitli etkinlikler ve restoranlarda indirim sağlayan 2 günlük kart: 22 €

Dresden Kart hakkında daha fazla bilgiye ulaşmak için tıklayın.

Araba ile Avrupa Seyahatinde Artık güneş yavaş yavaş veda ediyor. Brühl Terastan Elbe ve Dresden harika bir gün batımı manzarası sunuyor.

Solumuzda Oberlandesgericht  ve Hofkirche’nin zarif  kulelerinin ardında Semper Oper. Nazlı nazlı akan Elbe’nin üzerindeki gerdanlık misali tarihi Augustus Köprüsü. Karşı yakada Neustadt. Bu güzel yaz günü sonunda Rock konseriyle gecenin keyfini çıkartmaya hazırlanan Dresdenliler. Kimisi konser için hazırlanan meydanı dolduruyor, kimisi alanın dışında çimenlere yayılmış.

Sağ yanımızda Elbe üzerinde uzanan bir başka köprü, Carola,  Royal Art Academy’nin ve Secundogenitur’un güzelliği. Elbe kıyısında şimdilik demirli birkaç saat içinde yolcularını alarak geceye akacak tekneler.

Kısacası Brühl Teras, Gothe’nin deyimi ile Avrupa’nın terası, özellikle akşamüstü çıkarsanız hele yanınızda sevdiğiniz varsa size romantik gün batımını vadediyor.

Dresden Neumarkt Meydanı 

Brühl Teras’dan ayrılıp şehrin en önemli meydanlarından biri olan Neumarkt Meydanına geri geliyoruz.

Dresden eski şehrinin ilk yerleşim yerlerinden. Meydan yedi yıl savaşlarında zarar görmüş Freuenkirche’ nin bu meydana yapılması ile önemi daha da artmış. Dresden bombardımanında yerle bir olmuş meydan iki Almanya’nın birleşmesinden sonra savaştan önceki haline döndürülmeye çalışılmaktadır. Meydandaki yapılar aslına sadık kalarak tekrar yapılmakta veya en azından aslına yakın bir cepheye kavuşması sağlanmaktadır. Almanlar bu işte çok başarılılar bizimkilerin Onlardan mutlaka ders almaları gerekiyor.

 Freuenkirche (Church of our Lady) – Arabayla Dresden-

Dresden Gezisinde Freuenkirche, 11. Yy da burada bulunan küçük kilise artan cemaatin gereksinimini  karşılamamaya başlayınca yapılmış. Güçlü Augustus tarafından George Bähr’e Venedik Santa Maria Kilisesi’ni örnek alarak tasarlattığı şekilde 1726-1743 yılları arasında inşa edilir. Başlangıçta Katolik kilise iken ikinci yapılışında artık Lutherandır. Güçlü August Polonya Kralı olmak için sonradan Katolik olsa da Dresden şehrinin etkileyici mabedini desteklemeye devam etmiştir.

95 m yüksekliğindeki Barok kilise ve 23,5 m çapındaki kubbesi Dresden Bombardımanında yanarak çökmüş. Muhteşem kiliseden geriye sadece iki duvarı ve kocaman bir taş yığını kalmış. Aynı yıl yeniden inşası için bağış kampanyası başlatılsa da savaştan sonra kampanya durdurulmuş. Komünist rejim tarafından savaşı hatırlatan anıt olarak muhafaza edilmiş. Demir Perdenin yıkılmasından sonra büyük bir bağış kampanyası başlatılarak 1993’te tekrar yapılmasına başlanmıştır. Kilisenin enkazındaki taşlar tek tek tasnif edilerek raflara dizilmiş ve yeni kilise 3643 adet orijinal taşı tekrar kullanılarak inşa edilmiştir. Bugün eski taşlar koyu renkleri ile hemen ayırt ediliyor. Arabayla Almanya‘da günümüz kilisesi güzel akustiği ile klasik müzik konserlerinin verildiği mekanlardan biridir. Konserlerin, organizasyonların olmadığı zamanlarda gezilebilir.

Kilise Kulesinin 67m yüksekliğinde bulunan seyir terasına tırmanmayı göze alırsanız Dresden’in harika manzarasını seyretme imkanı bulursunuz.

Dresden Freuenkirche Kulesinin Açık Olduğu Saatler:

Kasım- Şubat; Pzt-Crt: 10.00-16.00, Paz: 12.30-16.00

Mart-Ekim: Pzt-Crt: 10.00-18.00, Paz: 12.30-18.00 (Hava koşullarına göre değişiklik gösterebilir.)

Dresden  Freuenkirche Kulesi Bilet Ücreti: Tam: 8 €, İndirimli: 5 €

Heykeltıraş Adolf von Donndorf’un 1885’te yaptığı reformist ilahiyatçı Martin Luther’in bombalamadan kurtulan heykeli kilisenin önündeki meydana dikilmiştir.

Dresden Ulaştırma Müzesi (Verkehrsmuseum-Transport Museum)

Biraz ilerde solda Dresden Ulaştırma Müzesi bulunuyor. Karayolu, demiryolu, denizyolu, havayolu araçlarının kimisinin minyatür, kimisinin orijinal boyutlarda sergilendiği müze.

Dresden Ulaştırma Müzesinin Açık Olduğu Saatler: Pazartesi hariç her gün 10.00-18.00 

Dresden Ulaştırma Müzesi Giriş Ücreti 2019: 5 yaş altına ücretsiz olup, Tam: 9 €, İndirimli: 4€

Kulturpalast (Dresden Kültür Sarayı)

Kominist Döneminin mimarisi örneklerinden 1969 yılında yapılmış Dresden Kültür Sarayı var. Almanların geçmiş tarihlerine verdikleri önem bu aykırı yapıyı bir dönemin simgesi olarak meydanda tutmaya devam ediyor.

Neumarkt’da Akşamın Büyüsü

Dresden Neumarkt Meydanını tek kelime ile anlat derseniz size kalite derim. Akşamın çökmeye yüz tutması ile yanmaya başlayan ışıkları ile zarif binalar, Dresden’in geçmişten gelen şaşaasını sürdürür nitelikte.

Güneş ışıklarının terk etmeye yüz tuttuğu pastel renkli meydan. Yaklaşan geceyi daha da romantik kılmak için bir piyanist görkemli Fauenkirche ve Martin Luther anıtını ardına almış. Piyanoda klasik müziğin büyülü nağmelerini bizlerle paylaşıyor. Genç çift dediklerimi doğrulamıyor mu sizce?

 

Gecenin karası iyice düşünce bizim de eve dönme zamanınız geliyor. Karşı kıyıya tarihi Dresden Augustus Köprüsünden yürüyerek geçeceğiz. Dresden’in en eski köprüsü şehrin Innere Alstadt (iç eski şehir)  ile Innere Neustadt (iç yeni şehir)’i birbirine bağlıyor. Tarihi 12. Yy a dayanan eski köprünün yerine Güçlü Augustus tarafından 1727-1731 yıllarında başka bir köprü yaptırılır. Yeni köprü Matthäus Daniel Pöppelmann ve Johann Gottfried Fehre işbirliğinde 17 kemer üzerine kumtaşından inşa edilir. Günümüzdeki köprü ise 1907 yılına aittir. Köprü araç, tramvay, yaya ve pek tabi bisiklet trafiğine açık. Köprünün her iki tarafında bulunan balkon çıkıntıları köprü üzerinden güzel şehir fotoğrafları almanızı sağlıyor. Ayrıca köprüyü geçerken yorulanların dinlenebilmeleri için banklar mevcut.

Karşı kıyıya varınca da sizi hemen merdivenlerden indiğiniz yerde Elbe kıyısında uzanan nefis bir yeşil alan bekliyor. Tabi gecenin karanlığında yeşili görmeseniz de bunu öyle iyi hissediyorsunuz ki, kara basmış yeşilin, gecenin içinde zamanı dondurmak istiyorsunuz.

Gittiğin yerlerden sadece yeni hatıralar al ve sadece ayak izlerini bırak. -Chief Seattle-

DONNA CLARA

Dolaşıyor bahçede akşam vakti
Belediye başkanının kızı.
Davul, boru sesleri
Şatodan gelen yankı.
“Sıkıyor beni danslar,
İltifatlar aygın baygın;
Beni güneşe banzeten
Şövalyeyi gördüm göreli
Katlanamıyorum hiçbirine
Ay ışığında ezgileri
Çekti beni pencereye;
O şövalyeyi gördüm göreli
Katlanamıyorum hiçbirine
. İnce, uzun, yiğit duruyordu,
Solgun, soylu yüzünde gözleri
İki ışık pınarı
Sanki Georgen’e benziyordu.”
Bunları düşündü Donna Clara
Ve baktı önüne;
Kaldırdı başını, ne görsün,
Karşısında güzel, meçhul şövalye

El ele, sevgiler fısıldaşarak
Gezindiler ay ışığında;

Okşar gibi esiyordu meltem,

Masalların selamı güllerde.
Güllerde masalların selamı,
Aşk elçileri gibi kızarmış güller-
– “Fakat, söyle güzelim, birdenbire
Yüzün böyle neden kızardı?”
-“Sivrisinekler soktu, sevgilim;
Öyle nefret ederim ki
Yaz ayları onlardan
Yahudi çeteleri sanki.”
– “Bırak sinekleri, Yahudileri!”
Dedi şövalye okşayarak;
Düşüyordu badem ağaçlarından
Beyaz, yüzlerce yaprak.
Beyaz, yüzlerce yaprak
Saçıyordu kokularını-
-“Fakat söyle güzelim,
Kalbinde başkası var mı?”
– “Ben seni seviyorum, sevgilim,
Ant içerim İsa’ya;
O İsa’yı ki; Yahudiler
Öldürdüler alçakça.”
– “Bırak İsa’yı, Yahudileri!”
Dedi şövalye okşayarak;
uzakta ışıklar içinde bir sürü
Rüyada gibi, beyaz zambak.
Işıklar içinde bir sürü zambak
Bakıyordu yıldızlara yukarı
“Fakat, söyle güzelim,
Ettiğin yemin gerçek mi?”
– “Bende hiç yalan yok, sevgilim,
Nasıl ki bağrımda tek damla kan
Yoksa ne pis Yahudiler,
Ne de zencilerden.”
– “Bırak zencileri, Yahudileri!”
Dedi şövalye okşayarak

Ve götürdü başkanın kızını,
Mersin dallarından bir çardak,
Yumuşacak bir sevda ağıyla
Sardı onları gizlice;
Kısa konuşmalar, uzun öpüşmeler,
Kaynaştı kalpler iç içe.
Bir düğün şarkısı gibi
Tatlı baygın şakıyordu bülbül;
Kalkmış gibi meşalelerle dansa,

Sekiyordu toprakta ateş böcekleri.

Sessizleşti çardak,
Duyulmada gizli, hafif
Fısıltısı akıllı mersinlerin
Ve çiçeklerin soluması ancak.
İşitildi şatodan ansızın
Davul, boru sesleri.
Sıyrıldı kollarından şövalyenin,
Clara, uyanarak.
– “Dinle sevgilim, beni çağırıyorlar,
Fakat ayrılmadan önce,
Bunca zaman sakladığın
O güzel adını söyle!”
Neşeli, gülümsedi şövalye,
Clara’nın parmaklarından öptü,
Öptü dudaklarından, alnından,
Söyledi sonunda şu sözleri;

– “Ben, Sennora… Sevgiliniz.
O herkesin övdüğü,
Saragosalı ünlü hukukçu
Yahudi’nin oğlu.”

Heinrich Heine Şiiri
Çev: Behçet Necatigil

Arabayla Avrupa Turunda Yolculuğumuzun 13. Dresden 1. Günü sonu

Bir sonraki yazımda Almanya’nın bu güzel kentini anlatmaya devam ediyorum. Okumak için linke tıklayın.

Dresden II

Leave a Comment